AB Yeşil Mutabakatı, Avrupa Birliği’ni modern, kaynak açısından verimli ve rekabetçi bir ekonomiye dönüştürecek bir büyüme stratejisi olarak Aralık 2019’da açıklandı. Ekonomik büyümeyi kaynak kullanımından ayırarak 2050 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonuna sahip olmayı hedefleyen bu strateji, sanayi için ezber bozan bir unsur olarak, dünya ticaret sistemini yalnızca Avrupa perspektifinden değil, küresel ölçekte de düzenlemekte. Bununla birlikte en büyük ticaret partnerimiz olan Avrupa ile işbirliğimiz, iklim nötr hedefini yakalayabilme düzeyimize paralel ilerleyecektir.
Aşikardır ki bu hedef büyük ve maliyetli bir dönüşümü de beraberinde getiriyor. Öyle ki sadece makine ve ekipmanlara yapılacak yatırımlarla, teknolojik yeniliklerle gerçekleştirilecek bir dönüşümle değil her düzeyde yüksek farkındalığı da gerektiren kapsamlı bir değişimle, tüm sektörlerin değer zincirlerinin dönüşümü ile mümkün olabilecektir.
Dolayısıyla her düzeyde işbirliği geliştirmek, ulusötesi ağlara dahil olmak hem ortak bilgi oluşturmak, hem de zaten birikmiş olan deneyimden en yüksek düzeyde yararlanmak için kritik öneme sahip. Bu kapsamlı dönüşümü mümkün kılmak için başta KOBİ’ler olmak üzere özel sektör aktörlerini desteklemek ve mevcut araçları kanalize edebilme kabiliyeti gösterebilmek de bizim gibi iş destek kuruluşlarının birincil rolü haline geliyor.
Yeşil Mutabakat’ın gereğini sağlamak için başta her düzeyde gerekliliğini anlatmak ve özel sektör aktörlerinin ihtiyaçlarına özel hizmetler geliştirerek onlara bu yolculuklarında eşlik etmek ilk günden beri bizim benimsediğimiz rota olmuştur.
AB Yeşil Mutabakatı’nın ilanından itibaren, bir dizi politika açıklandı. 2021 yılında yayımlanan Fit for 55 paketi, 2030 yılına kadar net sera gazı emisyonlarını en az %55 oranında azaltmayı hedefleyen iklim, enerji, arazi kullanımı ve ulaşıma ilişkin çerçeveyi çiziyor. Ardından, Hidrojen ve Dekarbonize Gaz Paketi, Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi ve Döngüsel Ekonomi Paketleri tanıtıldı. Tüm bu girişimler, sorunsuz dijital ve yeşil geçişi sağlamayı hedefliyor. 2022 yılında ise AB, firmaları, düşük karbon emisyonu ile daha yeşil üretmeye teşvik etmek için Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nı (SKDM) yayımladı. Bahsi geçen tüm yasal düzenlemeler net sıfır sera gazı emisyonuna hizmet etmekle birlikte SKDM bunlar arasında, Avrupa dışındaki aktörleri daha yeşil olmaya zorlayan tek mekanizma.
Dolayısıyla Avrupa dışındaki aktörleri de etkileyen bu daha yeşil olma hedefine giden yolda, geliştirilen inisiyatifler, yasal düzenlemeler ve idari konuların net bir şekilde anlaşılma ihtiyacı karşımıza çıkmaktadır. Özel sektör aktörlerinin bu yeni düzenlemelerin bağlamını ve mantığını anlamaları ve onları benimsemeleri önem arz etmektedir. Bu noktada da kamu kurumları ile iş destek kuruluşlarına önemli roller düşmektedir. Biz İMMİB olarak düzenlediğimiz eğitimler ve seminerlerle, yayınlarımızla sektörlerimizi bilgilendirmeye devam ederek sorumluluğumuzu üstleniyoruz.
Malumunuz 2021 yılında Ticaret Bakanlığı ülkemizin yol haritasını belirlemek üzere Yeşil Mutabakat Eylem Planını yayımladı. Bu planda dokuz başlıkta belirlenen hedefler bizim de geliştirdiğimiz ve dahil olduğumuz projelerde öncelediğimiz alanlar olarak yönümüzü çiziyor. Örneğin, Avrupa Birliği’nin UFUK 2020 programı kapsamında desteklenen PolynSPIRE Projemiz ile bu eylem planının Yeşil ve Döngüsel Bir Ekonomi hedefine hizmet edecek şekilde, plastik geri dönüşümünün yaygınlaştırılmasının önündeki mevzuat ve standardizasyon engellerinin aşılmasına yönelik faaliyetler yürütmekteyiz. SKDM’nin öncelikli sektörlerinden olan alüminyum konusunda güçlü ekosistem paydaşlarımızla bir dizi proje hayata geçirmekteyiz. Bu projelerle yine eylem planının Sınırda Karbon Düzenlemeleri, Yeşil ve Döngüsel Bir Ekonomi, İklim Değişikliği ile Mücadele ve Bilgilendirme ve Bilinçlendirme Faaliyetleri hedeflerine katkı sağlayacak eylemlerde bulunuyoruz. Bu faaliyetlerden öne çıkanlar, firmalarımıza enerji verimliliği, AB Yeşil Mutabakatı ve SKDM konusunda eğitimler verilmesi, hurda alım ve geri dönüşümüne yönelik envanter oluşturulması ve karbon ayakizi azaltımına ilişkin bir rehber hazırlanması olarak özetlenebilir. Yine Avrupa Birliği’nin UFUK 2020 Programı kapsamında desteklenen CORALIS Projemiz, enerji yoğun sektörlerde endüstriyel simbiyoz çözümlerinin yaygınlaştırılması ve bu alandaki engellerin aşılmasını amaçlamaktadır. AB’nin CORNET Programı kapsamında yürütülen Atık Mıknatıslardan Nadir Toprak Elementlerinin Geri Kazanımı projesinde çoğu ithal olan elementlerin ayrıştırılması ve sanayide yeniden kullanımının yolları üzerine çalışmalar yürütülürken; DigiVIP Projemizde ise firmalarımızın Yeşil ve Döngüsel ekonomiye geçişte ihtiyaç duyduğu insan kaynağını destekleyecek olan müfredatın geliştirilmesi hedeflemekteyiz.
Tüm bu faaliyetlerine ek olarak İMMİB, Avrupa proses endüstrilerini 2050 yılına kadar AB düzeyinde döngüsellik ve iklim nötrlüğü elde edecek şekilde dönüştürmeyi ve aynı zamanda küresel rekabet güçlerini artırmayı amaçlayan kamu özel ortaklığı Proseses4Planet’i yürütecek olan A.SPIRE ağının üyesidir. Bu kapsamda tematik ve çapraz çalışma gruplarında aktif görev alan Genel Sekreterliğimiz, Avrupa’nın ve Türkiye’nin sürdürülebilir yeşil dönüşümüne hizmet edecek fonların şekillenmesine de katkı vermektedir.
Özetle AB Yeşil Mutabakatı ile ivme kazanan bu dönüşüm maliyetli ve uzun bir yol. Biz de tüm faaliyetlerimizi tasarlarken firmalarımıza bu yolculukta eşlik etmeye gayret ediyoruz.