Yatırımcılar Yeşil Hidrojen Mevzuatını Bekleyişte

Türkiye’nin birincil enerji kaynaklarında %70 oranında dışa bağımlı olması nedeniyle, ülke yeşil hidrojen teknolojilerine yöneliyor.

Yatırımcılar, Yeşil Hidrojen Mevzuatı’nın belirlenmesini bekliyorlar. Türkiye, enerji ihracatçısı bir ülke olabilmek için yatırımlarını ve teşviklerini Yeşil Hidrojen’e yönlendiriyor. Ocak ayında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası, 2035 yılı için Yeşil Hidrojen’de 5 bin Megavat (MW) elektrolizör kapasitesini hedef olarak belirledi ve bu hedef sektörü canlandırdı. Ancak, Yeşil hidrojen alanında mevzuat eksikliği yatırımcıların ilgisini kaybetmesine neden oluyor.

Yatırımcıların Gözü Regülasyonların Hızlanmasında

Yeşil Hidrojen konusunda uzmanlaşmış TEKSİS İleri Teknolojiler‘in Genel Müdürü Hüseyin Devrim, mevzuatın gecikmesinin etkilerine dikkat çekiyor. Devrim, “Türkiye’nin bu alandaki büyük potansiyelini tanıyan yerli ve yabancı şirketler, düzenlemelerin hızlanmasını büyük bir beklenti içinde bekliyorlar. Enerji sektörünü yakından tanıyan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’dan, Yeşil Hidrojen konusunda piyasa ve yatırımcıların beklentilerini karşılayacak şekilde yürütülen çalışmaları hızlandırmasını bekliyoruz” diyor.

Genel Müdür Hüseyin Devrim

Net Sıfır Emisyon Hedefinde Kritik Rol

Devrim, Türkiye’nin bu alanda daha hızlı hareket etmesinin ve beklentilere uygun adımlar atmasının, ulusal hedeflerine ulaşmayı kolaylaştıracağına dikkat çekiyor. İlgili değerlendirmesinde şunları söylüyor:

“Ulusal Eylem Planı’nda, 2053 yılı için belirlenen ‘Net Sıfır’ emisyon hedefine ulaşmak için de Yeşil Hidrojen üretimi kritik önem taşıyor. Türkiye’nin bu hedeflere ulaşabilmesi için enerji üretimi ve tüketiminde köklü değişimlere imza atması gerekiyor. Enerji tüketimi ve emisyon salımı yüksek üretime sahip sektörlerde Yeşil Hidrojen’e yönelik dikkat çekici bir ilgi var. Bu sektörler aynı zamanda Türkiye’de üretimin ve istihdamın belkemiği olan sektörler arasında yer alıyor. Gelecek yıldan itibaren Yeşil Mutabakat’a ilişkin zorunlulukların, AB ülkelerine ihracat yapan bu ve benzeri sektörleri etkileyeceğini şimdiden görüyoruz.”

Üretilen Hidrojenin Sadece %4’ü “Yeşil”

Dünya genelinde yıllık 100 milyon ton hidrojen üretilirken, bu üretimin sadece yüzde 4’ü Yeşil Hidrojen sınıfına girmekte ve yenilenebilir kaynaklardan elde ediliyor. Geriye kalan üretim ise şu şekilde dağılıyor:

Yüzde 48’i doğal gaz kaynaklı üretilen hidrojen (Gri Hidrojen), yüzde 30’u petrol kaynaklı (Kara Hidrojen), ve yüzde 18’i kömür kaynaklı hidrojen üretiminden kaynaklanıyor (Kahverengi Hidrojen). Bu sınıflandırmalarla, hidrojen üretim yöntemlerinin farklı kaynaklardan geldiğini ve Yeşil Hidrojen’in yenilenebilir enerji kaynakları kullanılarak üretildiğini ifade etmek mümkün.

yazar avatarı
Aleyna Yıldırım