Limak Çimento AR-GE Merkezi, inşaat yıkıntı atıklarını çimento hammaddesine dönüştürerek düşük karbon emisyonlu beton ve çimento üretimini başardı.
Limak Çimento, kentsel dönüşüm ve deprem sonrası ortaya çıkan inşaat yıkıntı atıklarına yönelik geliştirdiği proje ile döngüsel ekonomi için önemli bir adım attı. 2018 yılından bu yana sürdürdüğü ürün geliştirme çalışmalarının ardından, üretim için düğmeye basıldı. Hatay’daki ayrıştırma tesisinde işlenen atıklar, çimentoda katkı malzemesi olarak kullanılmaya başlandı.
Bu proje, inşaat ve yıkıntı atıklarının çimento üretiminde kullanılabilirliğini göstererek stratejik önem taşıyor ve Limak Çimento’nun sürdürülebilirlik, döngüsel ekonomi, alternatif hammadde kullanımı ve inovasyona olan bağlılığını bir kez daha ortaya koyuyor.
Dönüşüm sürecinde, Hatay’daki ayrıştırma tesisinde plastik, demir ve ahşap gibi unsurlardan arındırılan inşaat atıkları, işlendikten sonra çimento üretiminde bir ara ürün olarak kullanıldı. Devamında, TS EN standardının gereklerine uygun üretim için LCTO‘da geliştirilen endüstriyel iyileştirmeler sayesinde, klinker oranını azaltan ürün, yeşil dönüşüm düşük karbonlu çimentolarda kullanılabilir hale geldi.
Türkiye’de ilk kez yapılan endüstriyel ölçekli bu üretim, deprem bölgesinde yer alması ve stratejik önemi nedeniyle Limak Çimento’nun Kilis fabrikasında gerçekleştirildi. Bu projenin sonuçlarının yön vereceği yeni Ar-Ge çalışmaları ile klinker ikame oranlarının daha yüksek seviyelere çıkarılması hedefleniyor.
Limak Çimento Global CEO’su Erkam Kocakerim: “Pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi yüksek bertaraf oranlarına erişebilmemiz ve derin bilimle yakaladığımız bu başarıyı ekonomik çıktıya çevirmemiz ancak mevzuat ve düzenlemelerimizin de bilimsel dayanaklı çıktılarla hizalanmasıyla mümkün. Bu sebeple, ülkemizde Ulusal Yıkıntı Atıkları Eylem Planı oluşturulması, seçici yıkım kılavuzu hazırlanması ve yıkım müteahhitlerine yönelik eğitim ve sertifika programları düzenlenmesi son derece önem arz ediyor.” dedi.