Türkiye’de Bankaların İklim Kriziyle Mücadele Karnesi

Türkiye’nin finans sektörü, iklim kriziyle mücadelede kritik bir dönemeçte. Yeni rapor, bankaların net sıfır hedeflerini ve temiz enerji yatırımlarını mercek altına aldı.

17 Banka İncelendi

İklim için 350 Derneği ile Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) tarafından hazırlanan raporda, Türkiye’deki 17 bankanın iklim değişikliğiyle mücadele politikaları 5 ana başlıkta ele alındı:

  1. Fosil Yakıt Yatırımları
  2. Net Sıfır Hedefi
  3. Karbon Ayak İzi
  4. Temiz Enerji Yatırımları
  5. ESG ve Derecelendirmeler

2023 itibarıyla 12 banka, portföylerini 2050 yılına kadar “net sıfır” hedefiyle uyumlu hale getireceğini açıkladı. Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), net sıfır hedefini benimseyen bankalar arasına katıldı.

Fosil Yakıtlara Destek Azalıyor

10 banka, yeni kömür projelerine finansman sağlamayacağını duyurmuş durumda. Türkiye İş Bankası, 2040 yılına kadar mevcut kömür portföyünden tamamen çıkacağını açıkladı.

Temiz Enerji Yatırımlarında Yavaşlama

Raporda, mevcut ekonomik koşulların etkisiyle yenilenebilir enerji yatırımlarında yavaşlama olduğu belirtiliyor. Ancak, bankaların yeşil dönüşümü hızlandıracak adımlar atması gerektiği vurgulanıyor.

Uzmanlar Ne Diyor?

İklim için 350 Derneği Finans Kampanyaları Sorumlusu Selen Baykara konuyla ilgili, “Bankaların yeşil dönüşümde oynadığı kritik rol göz ardı edilemez. Fosil yakıt yatırımları azalırken, yenilenebilir enerji yatırımlarının artması gerekiyor” ifadelerine yer verdiç

SEFiA Analisti Evrim Özyorulmaz Akcura ise “Kamu bankalarının kömürden çıkışı finanse etmesi, Türkiye’nin yeşil dönüşüm potansiyelini artıracaktır” şeklinde görüş bildirdi.

Öne Çıkan Bulgular

  • Uzun vadeli net sıfır hedefleri doğrultusunda ara hedefler açıklayan bankalar artıyor.
  • Karbon ayak izi ve temiz enerji yatırımlarında bilime dayalı metodolojilerin benimsenmesi olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Rapora göre, bankaların iklim kriziyle mücadelede net sıfır hedefleriyle uyumlu bir portföy oluşturması artık bir seçenek değil, zorunluluk. Türkiye’nin yeşil dönüşümde yol alabilmesi için finans sektörünün daha fazla inisiyatif alması gerekiyor.