Tüpraş, 2022 Entegre Rapor çalışmasında Stratejik Dönüşüm Planı‘nın ilk yılına odaklanarak, faaliyetlerini şeffaf bir şekilde paylaşarak önemli bir ilerleme kaydediyor. Şirket, yatırımlarını sürdürürken, sera gazı emisyonlarının azaltılması konusunda öncü çalışmalarla vizyonunu belirliyor.
Entegre Rapor, şirketin paydaşlarına uzun vadeli değer yaratma sürecini detaylı bir şekilde aktarıyor. Altı ana öğeyi içeren bu çalışma, finans, insan, üretim, fikri sermaye, toplum ve doğal kaynaklar konularında şeffaf bir şekilde bilgi sunuyor.
Tüpraş, Entegre Raporu’nu hazırlarken Küresel Raporlama Girişimi (GRI) standartlarına ek olarak Uluslararası Entegre Raporlama Çerçevesi (IIR) ve Türkiye’deki sektörde bir ilk olan Sektörel Sürdürülebilirlik Muhasebesi Standardı (SASB) yaklaşımlarına uyum sağladı. Ayrıca şirketin uluslararası bağımsız denetim kuruluşu tarafından sınırlı bir güvence ile desteklenen 84 performans göstergesi arasında Kapsam 1 ve Kapsam 2 sera gazı emisyonlarını da içeren önemli verilere yer verildi.
Raporun hazırlanma sürecinde, Küresel Raporlama Girişimi’nin sektör standardı olan GRI 11 ilkesi dikkate alınarak çifte önemlilik (double materality) yaklaşımıyla 2021 yılı önceliklendirme analizi güncellendi ve 8 öncelikli konu belirlendi. Aynı zamanda küresel sürdürülebilirlik endekslerinin beklentilerini karşılayan toplam 18 yeni performans göstergesi rapora dahil edildi. Şirketin çevresel, sosyal ve kurumsal boyuttaki etkilerini daha etkin bir şekilde yönetmek için oluşturulan Sürdürülebilirlik Komitesi’nin faaliyetleri ve işleyişi de raporda geniş bir şekilde yer verildi.
Tüpraş, temiz enerji misyonu ile çalışıyor
Türkiye’nin 2053 net sıfır karbon emisyon hedefine ulaşmasında Tüpraş Stratejik Dönüşüm Planı’nın öncü katkısı olacağını vurgulayan Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu, “Enerjimiz Geleceğe diyerek başlattığımız dönüşüm yolculuğumuzda, 2050 Karbon Nötr hedefimizi dengeli ve çeşitlendirilmiş temiz enerji portföyü üzerine kurguladık. Ana iş kolumuz olan sürdürülebilir rafinajın yanında, yatırımlarımızı sürdürülebilir havacılık yakıtları, yeşil hidrojen ve sıfır karbonlu elektrik gibi enerji kaynaklarına ayırdık. Hava taşımacılığında biyoyakıtların, sektörün karbonsuzlaşmasında önemli bir rol oynamasını bekliyoruz.” dedi.
2030 yılında 400 bin ton biyoyakıt ham maddesi işleyerek 2035’ten sonra üretim kapasitesini 3 katına çıkarmayı ve Türkiye’nin en büyük tedarikçisi olmayı hedeflediklerini bildiren Yelmenoğlu, “Yeşil hidrojen alanında ilk hedefimiz olan 2025 yılına kadar bir demo tesisi kurmaya yönelik çalışmalarımız aralıksız sürüyor. Sıfır karbonlu elektrik iş alanımızda ise Türkiye’nin lider üreticisi olma hedefiyle 2030 yılında 1 GW’a ulaşma yolculuğumuzda 442 MW kapasiteli Entek şirketimizden güç alıyoruz. Bu çalışmalarımızla üretim faaliyetlerinden kaynaklı Kapsam 1 ve 2 emisyonlarını 2017’ye göre 2030 yılında yüzde 27, 2035 yılında yüzde 35 oranında azaltmayı taahhüt ediyoruz. Hedeflerimiz doğrultusunda 2035 yılına kadar 2,7 milyar dolar yatırım yapmayı, 2035 itibarıyla FAVÖK rakamımızın yüzde 30’unun sürdürülebilir havacılık yakıtı, yeşil hidrojen ve sıfır karbonlu elektrik satışlarından gelmesini bekliyoruz. Başarılı operasyonel ve finansal sonuçlarımızla güçlü büyüme ivmemizi korurken, tüm paydaşlarımız için sürdürülebilir değer üretmek üzere var gücümüzle çalışıyoruz.” şeklinde ifade etti.
İbrahim Yelmenoğlu, rapor hakkında aşağıdaki sözleri aktardı:
“Sürdürülebilirlik yol haritamız kapsamında, üretim faaliyetlerimizin çevresel, sosyal ve yönetsel etkilerini entegre şekilde yönetiyor; tüm iş süreçlerimiz ve kurum kültürümüzle içselleştiriyoruz. Çalışmalarımızı ulusal ve uluslararası sürdürülebilirlik değerlendirici kuruluşların endekslerine dahil olarak tescillendiriyor; ulusal ve küresel yatırımcıların beklentilerini de göz önünde tutarak her yıl yeniden gözden geçiriyoruz. İlk kez yayımladığımız Entegre Rapor ile uzun vadeli değer üretme modelini ortaya koyarken, geleceğe yönelik daha geniş bir perspektifte, bütüncül bir yaklaşım ile stratejik dönüşüm yolculuğumuza ivme kazandırıyoruz.”
İş hayatında kadın eşitliği öncelik
Tüpraş, Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensiplerinin (UN Women WEPs) imzacısı olarak kapsayıcı bir iş yeri olma hedefiyle kadınların eşit temsiline yönelik çalışmalar yürütüyor. Bu konuya değinen Yelmenoğlu, “Her yeni işe alımda, iki kişiden birinin kadın olması hedefiyle ilerliyoruz. Mühendislik, Ar-Ge, inovasyon, hizmet tasarımı ve bilişim teknolojileri alanlarında yüzde 24 olan kadın çalışan oranımızı 5 yıl içinde yüzde 40’a çıkarmayı planlıyoruz.” dedi.
Şirket, sürdürülebilirliği tüm iş süreçlerine entegre ederek İklimle İlgili Finansal Beyan Görev Gücü’nü (TCFD) destekleyen küresel şirketler arasında yer alıyor. Tüpraş, Bloomberg Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksi gibi en kapsamlı çerçeve endekslerden biri olan toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ikinci kez sıralamada bulunuyor. Aynı zamanda dünya genelindeki en büyük kurumsal sürdürülebilirlik girişimi olan Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin (UN Global Compact) imzacısı olarak, sözleşmenin 10 temel evrensel ilkesine uyumlu davranma taahhüdünde bulunuyor.