Tarihteki En Büyük Enerji Dönüşümü

Güneş panelleri, zaman içinde maliyetlerinin düşmesiyle günümüzde rüzgar enerjisiyle birlikte en ekonomik enerji kaynağı haline geldi. Güneş enerjisi kurulumlarında hızla artan bir talep gözleniyor. Enerji sektöründe önemli bir devrim bizi bekliyor.

Geçen yıl, güneş enerjisi kapasitesi, diğer tüm enerji kaynaklarının toplamından daha fazla artış gösterdi. Güneş enerjisindeki bu büyüme, tarihteki en yüksek büyüme oranına ulaştı, diğer enerji türleriyle kıyaslandığında. Eğer bu büyüme hızı sürdürülebilirse, 2050 yılından önce fosil yakıtlardan tamamen vazgeçmek mümkün olabilir.

Geçen yıl, güneş enerjisi kurulu gücü ilk defa 1 terawatt’ı aştı. Bu yıl, rekor kırarak 300 gigawatt’lık bir kapasitenin daha eklenmesi bekleniyor. Eğer yıllık %20’lik bir büyüme oranı sürdürülebilirse, 2031 yılında 6 terawatt’lık bir kapasiteye ulaşmak mümkün olacak. Bu rakam, kömür, gaz, nükleer ve hidroelektrik santrallerinin toplamından daha fazla bir kapasiteye denk geliyor.

Yeterli hammaddeye sahipiz

Uzun vadede bolca güneş paneli yapacak materyale sahibiz. Güneş sınırsız enerji kaynağı olarak milyarlarca yıldır parlıyor. Panellerin yapımında kullanılan silisyum kumun temel yapıtaşı ve bolca bulunuyor. Çelik, alüminyum gibi metaller de bol miktarda var ve tamamen geri dönüştürülebiliyorlar. Bunun yanında paneller kobalt gibi toksik ve kritik maddeler içermiyor.

Birçok ülke ihtiyaç duyduğundan çok daha fazla güneş ve rüzgar kaynağına sahip. Evlerin ve fabrikaların çatıları, tarıma elverişli olmayan araziler hatta tarım arazileriyle karışık panellerin kurulabildiği agrivoltaik (tarım-ges) uygulamaları, deniz ve göl üzeri yüzer paneller gibi güneş enerjisinden hemen her yerde faydalanmak mümkün.

1950’lerde nükleer enerjinin zaman içinde ucuzlayarak geleceğin enerji kaynağı olacağı öngörülüyordu. Ancak günümüze geldiğimizde, bu beklentinin gerçekleşmediğini görüyoruz. Nükleer enerjinin karbon emisyonu çok düşük olmasına rağmen, güvenlik endişeleri, geçmişte yaşanan felaketler, atıkların depolanması sorunu ve ayrıca regülasyonların fazlalığı nedeniyle inşaat ve işletme maliyetleri yüksek olduğu için pahalı bir elektrik üretme yöntemi haline geldi ve popülerliğini yitirdi. Öte yandan, günümüzde güneş ve rüzgar enerjisi en ucuz elektrik üretim yöntemleri olarak öne çıkıyor ve çevreye olan etkileri diğer yöntemlere göre son derece düşük. Bu nedenle, güneş ve rüzgar enerjisinin gelecekte hayatlarımızda çok daha yaygın bir şekilde yer alacakları kesin gibi görünüyor.

yazar avatarı
Aleyna Yıldırım