Ross Stevens, çiçeklerden esinlenerek geliştirdiği “Power Pot Plant” adlı rüzgâr türbini, biyopolimerler kullanarak 3B baskı tekniğiyle tasarladı.
Ekolojik çözümler, estetik açıdan göze hitap etmeyebiliyor. Genelde işlevine odaklanıldığı için de görüntüsü arka planda kalıyor. Fakat Ross Stevens, saksı bitkilerinden ilham alarak sanat eserine dönüştürdüğü rüzgâr türbiniyle bu algıyı tamamen yıkıyor.
Türbin, büyük ölçekli ve geri dönüştürülebilir ürünlerin üretim potansiyelini sergileyen çok malzemeli 3B baskı teknolojisini kullanıyor. Power Pot Plant, endüstriyel tasarımcı Nicole Hone ile yapılan bir iş birliğiyle geliştirildi ve enerjiyi güvence altına alırken çevreyi korumak için teknoloji, doğa ve yenilenebilir kaynakları sorunsuz bir şekilde birleştirebileceğimizi gösteriyor. Böylece hem sürdürülebilir tasarım ön plana çıkıyor hem de estetik açıdan tatmin eden bir görüntü yaratılmış oluyor.
Power Pot Plant, bitkilerden elde edilen bir biyopolimer olan PLA kullanılarak üretildi. Taşınabilir ve kompakt bir yapıya sahip olan bu türbin, kolayca sökülebilir ve gelecekte geri dönüştürülmek üzere tasarlandı.
Sürdürülebilir sanat ile rüzgâr sayesinde enerji üretmek mümkün!
Endüstriyel tasarımcı ve öğretim görevlisi Ross Stevens, yeni araştırmasıyla bitkilerden esinlenerek mikro ölçekte yapılan çok malzemeli 3B baskı üzerine çalışıyor. Saksı bitkilerinin taşınabilirliğinden ilham alan türbinin tabanında, yerel kaynaklardan elde edilen malzemeler olan taş, toprak ve hatta bitkiler kullanılabiliyor. Bu malzemeler, türbinin yerinin değiştirilmesi gerektiğinde kolayca çıkarılabiliyor ve orijinal kaynaklarına geri dönüştürülebiliyor. Türbinin taşınması ve kurulması da oldukça basit bir şekilde gerçekleştirilebiliyor. Power Pot Plant’in ekolojik misyonunu belirleyen nokta ise yerel olarak üretilen yenilenebilir enerjiyi artırarak yaygınlaşan elektrikli araçlara destek olmayı hedeflemek.