Otomotiv devi Stellantis ve teknoloji şirketi Lyten, ileri düzey lityum-kükürt temelli elektrikli araç bataryalarıyla araç hafifletme ve gelişmiş araç algılama çözümleri için uygulamalar geliştireceklerini resmi olarak duyurdu.
Şirketler, yaptıkları ortak bir açıklamayla; yapılan yatırımın sera gazı emisyonlarında önemli bir azalma sağlamasını ve sürdürülebilir mobiliteye geçişi hızlandırmasını amaçladığını duyurdu.
Lityum-kükürt bataryaların lityum iyon bataryalardan iki kat daha fazla enerji yoğunluğu sağlama potansiyeline sahip olduğu ve nikel-mangan-kobalt içermeyen katot çözümüne alternatif oluşturduğu belirtiliyor. Şirket, müşterilerin farklı ihtiyaçlarını karşılamak, temiz, güvenli ve uygun fiyatlı mobilite sunmak amacıyla tüm batarya teknolojilerini araştırmaya devam ediyor.
Lyten’in lityum-kükürt bataryaları, geleneksel lityum-iyon bataryalardan farklı olarak nikel, kobalt veya manganez içermiyor. Bu özellik, söz konusu bataryaların tahmini olarak yüzde 60 daha düşük bir karbon ayak izine sahip olmasına ve küresel pazardaki en düşük emisyon salınımına sahip elektrikli araç bataryasına ulaşma imkânı sunuyor.
Geleneksel lityum-iyon batarya malzemeleri, elektrikli araç üretimi için yeterli olmaktan uzak kalabiliyor. Fakat Lyten’in lityum-kükürt bataryası, kitlesel pazar ölçeğinde elektrikli araçlara küresel geçişi destekleyen alternatif bir nikel-mangan-kobalt içermeyen katot çözümü sunacak. Şirket, müşterilere güvenli, yüksek performanslı ve çevresel açıdan sürdürülebilir ürünler sağlamayı hedefleyerek aynı zamanda otomobil üreticilerinin ABD ve Avrupa’da Enflasyon Azaltma Yasası’nda öngörülen teşviklerden faydalanmalarını destekliyor.
Stellantis ve Lyten ortak bir amaç için buluştu
Lyten Üst Yöneticisi (CEO) Dan Cook, Stellantis Ventures’in şirketlerinin dekarbonize edici malzemelerine inandığını görmenin memnuniyet verici olduğunu belirtti.
Cook, “Lyten 3D Graphene, bir lityum-kükürt batarya ve lityum-iyonun bataryaya kıyasla iki katın üzerinde enerji yoğunluğu sağlama potansiyeline, taşıma kapasitesini iyileştiren ağırlık ve çip, batarya veya kablo gerektirmeyen yeni algılama modları gibi avantajlara sahip. Bu uygulamalarla Stellantis ve otomotiv pazarına ivme kazandırmaya kararlıyız. Grafenin iki boyutlu formlarından farklı olarak, ayarlanabilir Lyten 3D Graphene üretimimizin geniş ölçekte karbon nötr olduğu bağımsız olarak doğrulanmış durumda. Sera gazlarını yeni bir yüksek performanslı, yüksek değerli karbon malzemeler sınıfına dönüştürüyoruz ve bu ayarlanmış malzemeleri, gezegendeki azaltması en zor sektörleri karbondan arındıracak uygulamalara dahil ediyoruz.” dedi.
Stellantis CEO’su Carlos Tavares ise kısa bir süre önce Lyten’i ziyaret ettiklerini hatırlattı ve ekledi:
“Bu teknolojinin temiz, güvenli ve ulaşılabilir fiyatlı mobilite sağlama potansiyelinden çok etkilendik. Lyten’in malzeme platformu, Dare Forward 2030 hedefimiz doğrultusunda, yenilikçi, müşteri odaklı teknolojilerin dağıtımını hızlandırmaya yönelik Stellantis Ventures için önemli bir yatırım. Lyten’in lityum-kükürt bataryası, küresel pazarda elektrikli araçların benimsenmesini sağlamada önemli bir bileşen olma potansiyeline sahip. Malzeme teknolojileri, sektörümüzün sıfır karbon hedeflerine ulaşması için gereken araç ağırlığını azaltma avantajları sağlıyor.”