Türkiye’deki serbest bölgeler, yüksek teknolojili üretim merkezleri olarak ihracatlarını önemli ölçüde artırdı.
2018 yılında Türkiye’nin toplam ihracatının %4’ünü gerçekleştiren serbest bölgeler, 2023 yılında 13 milyar dolara yaklaşan ihracat tutarı ile bu oranı %5’e çıkardı. Serbest Bölgeler Kurucu ve İşleticileri Derneği (SEBKİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Kılınç, serbest bölgelerin uluslararası pazarlardaki payını artırdığını ve bu başarının KOBİ’lerle yapılan ticarette de yansıdığını belirtti.
Serbest Bölgeler KOBİ’lere Yeni Kapılar Açıyor
SEBKİDER Başkanı Yusuf Kılınç, KOBİ’lerin serbest bölgelerde yatırım yaparak binalara ve arsaya sermaye bağlamadan doğrudan üretim faaliyetlerine odaklanmalarının önemine dikkat çekti. Kılınç, “Serbest bölgelerde fabrika kiralayarak sermayelerini doğrudan üretime yönlendiren KOBİ’ler, küresel pazarlarda rekabet avantajı elde edebilir” dedi. Bu yaklaşım, KOBİ’lerin hem ulusal hem de uluslararası pazarlarda daha güçlü bir konuma gelmelerini sağlıyor.
Serbest bölgelerde faaliyet gösteren firmalar, yalnızca uluslararası pazarlarda değil, aynı zamanda yerel KOBİ’lerle de ticaret hacmini artırdı. 2018 yılında 2,5 milyar dolar olan iç pazar ticareti, 2023 yılında %51 artarak yaklaşık 3,8 milyar dolara ulaştı. Kılınç, bu artışın serbest bölgelerdeki firmaların dış pazarlardaki büyümelerinin, iç pazardaki KOBİ’lerle olan ticarete yansımasından kaynaklandığını vurguladı.
Serbest bölgeler, KOBİ’lere küresel pazarlara açılma konusunda büyük fırsatlar sunuyor. Yurt dışından veya ülke içinden yarı mamul olarak gelen ürünler, serbest bölgelerde işlenerek yüksek katma değerli ürünler olarak ihraç ediliyor. Havacılık, otomotiv, yazılım, gemi inşası, medikal aletler ve hazır giyim gibi çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren firmalar, serbest bölgelerin sağladığı teşviklerle uluslararası pazarlarda rekabet gücünü artırıyor.
Serbest Bölgelerin Ekonomiye Katkısı
Serbest bölgeler, sadece ticaret ve ihracatla sınırlı kalmayıp, bulundukları bölgelerdeki altyapının gelişmesine de katkı sağlıyor. Yollar, limanlar ve depolama tesisleri gibi yerel altyapıların iyileştirilmesi, ticaretin ve lojistiğin verimliliğini artırarak ekonomik faaliyetlerin gelişmesine destek oluyor. Yusuf Kılınç, “Serbest bölgelerdeki yatırımlar, çevresindeki diğer bölgelerde de ekonomik kalkınmayı teşvik ederek yeni iş fırsatları yaratıyor ve işsizlik oranlarını düşürüyor” dedi.
KOBİ’ler için Fırsat
Serbest bölgeler, Türkiye’deki KOBİ’ler için sermaye verimliliği ve küresel pazarlara açılma fırsatları sunan stratejik bir alan olarak öne çıkıyor. KOBİ’ler, bu bölgelerdeki vergi avantajlarından ve diğer teşviklerden yararlanarak üretim maliyetlerini düşürebilir, rekabet güçlerini artırabilir ve uluslararası pazarlara daha kolay erişim sağlayabilir. Bu strateji, hem KOBİ’lerin büyümesine hem de Türkiye ekonomisinin genel olarak güçlenmesine katkı sunuyor.