Bonn’da gerçekleşen SB 60 iklim görüşmeleri, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir fırsatın daha kaçırıldığını gösteriyor.
Almanya’nın Bonn şehrinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi‘nin 60. oturumu, beklenenin aksine, sağlam iklim finansmanı mekanizmalarının eksikliği ve birbiriyle uyuşmayan taahhütlerle gölgelendi. Adil bir geçiş için gerekli adımların tam anlamıyla benimsenmediği açıklamalarında bulunuldu.
COP29 Yaklaşırken
Kasım ayında Azerbaycan’ın Bakü şehrinde gerçekleştirilecek COP29’a yaklaşırken, bu ilerleme eksikliği ve kilit ülkelerin taahhütlerinden yoksun olması, COP29’un başarısını ve dolayısıyla Paris Anlaşması’nın 1.5°C hedefinin ulaşılabilirliğini tehdit ediyor.
Bu eylemsizlik sadece teorik değil; Hindistan ve Afrika’daki aşırı sıcaklar nedeniyle yaşanan trajik can kayıpları, iklim eylemsizliğinin insan maliyetini acı bir şekilde hatırlatıyor.
Düşük ve orta gelirli ülkelerin artan iklim değişikliği uyum ve azaltım ihtiyaçlarını karşılamak için trilyonlarca dolara ihtiyaç duyulurken, yüksek gelirli ülkeler SB 60’ta somut çözümler sunmadı. Likidite ve iflas sorunları, gelişen piyasalardan ve gelişmekte olan ekonomilerden (EMDE’ler) hızlı iklim eylemini engelleyen büyük bir engel olmaya devam ediyor. 2024 Nisan tarihli Yeşil ve Kapsayıcı İyileşme için Borç Hafifletme Projesi raporuna göre, 47 EMDE, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi ve Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak için sermaye artırmaya çalışırken önümüzdeki beş yıl içinde IMF’nin dış borç ödeme gücü eşiklerini aşacak.