Uzmanlar, endüstride yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılmasının tesislerde verimliliği artırmanın yanı sıra çevrenin korunması çabalarına da önemli bir katkı sağlayacağını ifade ediyor.
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezince hazırlanan “Türkiye Enerji Dönüşümü Görünümü” raporu ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankasının “Enerji Görünümü” raporundaki verilere göre, 2021’de gerçekleşen nihai enerji tüketimi 123,9 milyon ton eş değer petrole ulaştı. Bunun yüzde 34’ü sanayi sektöründe, yüzde 31’i binalarda, yüzde 25’i ulaştırmada, yüzde 4’ü tarım ve hayvancılıkta, yüzde 6’sı da diğer alanlarda gerçekleşti.
2012-2021 arasında sanayi sektöründeki nihai enerji tüketimi, yüzde 39’luk bir artış gösterdi. Bu durum, sektördeki enerji verimliliği çabalarının önemini vurguluyor.
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Enerji Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ile Makine Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şaban Pusat, sanayide enerji verimliliğini; üretim kalitesi ve miktarında herhangi bir azalmaya neden olmadan birim ürün başına tüketilen enerjinin azaltılması olarak açıkladı.
Endüstriyel tesislerdeki enerji verimliliği uygulamaları hakkında konuşan Pusat, şu açıklamayı yaptı:
“Fabrikalar çatılarında veya uygunsa arazilerinde rüzgar ve güneş enerjisinden faydalanarak bu noktada tükettikleri elektriğin bir kısmını veya tamamını belki de daha fazlasını üreterek faaliyetlerini yürütüyor. Bunun sonucunda da şebekeden çekilen elektrik azalıyor. Bu durum, normal şartlarda şebekeye elektriği veren bir fosil yakıtlı santralin daha az çalışması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla enerji verimliliği çalışmalarının bir parçası olan yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması sonucunda endüstriyel tesislerin verimi artarken, bir taraftan da çevreye faydalı işler yapılmasının önü açılmaktadır.”
Enerji Verimliliği, Sanayi Alanını da Sıçrıyor
Proseslerde ve ekipman seçiminde yapılan hataların, sanayide enerji verimliliğini olumsuz etkilediğini ifade eden Pusat, maliyetleri ve çevresel etkileri azaltmak adına teknolojiyi yakından takip edip prosesleri buna göre tasarlamanın önemine vurgu yaptı.
Doç. Dr. Pusat açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Bir fırın üzerinden gidecek olursak, endüstriyel bir fırında baca gazı sıcaklıkları 1000 santigrat dereceye kadar çıkabilmektedir. Bu gazları biz normalde atmosfere atıyoruz. Bunu geri kazanmak üzere yapacağımız bir çalışmayla örneğin bir ısı değiştirici kullanarak baca gazındaki enerjiyi başka bir akışkana aktardığımız takdirde, fırının verimliliği artacak. Diğer taraftan, atık enerjiyi kullanarak başka bir kaynağın yerine ikame etmiş olacağız dolayısıyla yakıt kullanımının önüne geçeceğiz veya kullanılan yakıt miktarını azaltacağız. Böylece çevreye yayılan zararlı emisyonların azalması sağlanacak.”
Pusat, yakın gelecekte sanayide enerji verimliliğini artırmak için hem temiz enerji kaynaklarından elde edilen yeşil hidrojenin hem de hava, su veya topraktaki doğal ısıyı alıp ısıtma ve soğutma proseslerinde kullanılabilir hale getiren ısı pompalarının kullanımının artacağını öngördü.