EMBER’in yeni analizi, Türkiye’deki yerli kömür santrallerinin kesintisiz elektrik sağlamada yetersiz olduğunu ve rüzgar santrallerinin kapasite kullanım oranının daha yüksek olduğunu gösteriyor.
EMBER’in çalışması, yerli kömürlü termik santralların düşük verimlilik, güç eksikliği ve sık arıza nedeniyle baz yük santralı olarak yetersiz kaldığını gösterdi. Türkiye’de baz yük talebinin yaklaşık 20 GWh olduğu tahmin ediliyor; ancak yerli kömür santralleri, düşük elektrik üretim performansları nedeniyle bu talebi karşılamada yetersiz kalıyor.
EMBER Enerji Analisti Bahadır Sercan Gümüş, “Çeşitli destekler ile baz yük sağladığı iddia edilerek elektrik sisteminde tutulan kömür santrallarının büyük bir kısmı, gerçekte baz yük performansından oldukça uzak durumda. Diğer yandan güneş ve rüzgardan elektrik üretiminin bu kaynaklara göre daha az maliyetle elektrik üretebilir olması Türkiye’nin temiz enerji dönüşümü yolunda bir fırsat olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’nin vakit kaybetmeden düşük performans gösteren ve maliyetli olan kömürden çıkmak için stratejisini belirlemesi ve özellikle güneş enerjisindeki yüksek potansiyelini kullanarak temiz enerji dönüşümünü hızlandırması gerekiyor” sözleriyle yorumladı.
Çalışmada, kömüre dayalı santraller de yaşanan arızaların yıllık ortalama 22 TWh üretim kaybına neden olduğu belirlendi. Yerli kömür santrallerin de arıza kaynaklı kayıplar, üretimin %31’ine ulaşırken, ithal kömür santrallarında bu oran %13 olarak belirlendi. Üretimlerine oranla en fazla arıza kaynaklı kaybı yaşayan 10 kömürlü termik santralin 9’u yerli kömür santralleri oldu. Yerli kömür santralleri, her bir TWh elektrik üretimi için 1.500 saat arıza süresi yaşarken, bu oran ithal kömür santrallerine göre 5 kat daha yüksek.