Petlas, 2030’a kadar karbon emisyonunu yüzde 58 azaltmayı hedefliyor ve güneş enerjisi panelleriyle dünyanın en büyük GES’e sahip lastik markası oldu.
Avrupa’nın en büyük lastik fabrikasına sahip olan Petlas, daha yaşanabilir bir dünya için doğal kaynakların sürekliliğini sağlamayı önceliklendiriyor. Fabrikasına kurduğu GES panelleri ile elektrik kullanımının yaklaşık yüzde 20’sini yenilenebilir enerjiden sağlamaya başladı. 2023 yılında yaptığı Azot Üretimi ve Geri Kazanım Tesisi yatırımları ile kendi azotunu üretmeye başlayan Petlas, üretim süreçlerinde kullanılan azot miktarını yüzde 55 oranında geri kazanarak fosil yakıt tüketimini azalttı. Standart bir lastiğe göre yüzde 5’e kadar yakıt tasarrufu sağlayan lastikler üreten Petlas, üretim ve Ar-Ge tesislerinde kullanılan suyun geri kazanımı için yapılan yatırımlarla 2023’te atık sularda yüzde 70’e varan su tasarrufu sağladı.
Petlas Pazarlama Müdürü Esra Boran, “Petlas olarak, çevreye duyarlı bir enerji politikası izliyoruz. Bu amaçla fabrikamızın çatısının uygun alanları ile üretim tesisimizin bulunduğu arazinin güneş enerji santrali (GES) yaparak temiz elektrik enerjisi üretimi gerçekleştiriyoruz. Fabrikamızın çatısında 200 bin metrekarelik alana kurduğumuz güneş enerjisi panellerimizle bir alanı yenilenebilir enerji ile çevrelemiş olduk. Bu en yakın rakibimizin 7 katı büyüklüğünde bir alanı GES panelleriyle kapladığımız anlamına geliyor ve bizi dünyada tek çatı altında en fazla GES paneline sahip lastik markası hâline getiriyor. GES projemizin tamamlanmasıyla yıllık toplam 40 bin MWh elektrik üretimi gerçekleştirmeye başladık. Bu yaklaşık 13 bin 300 hanenin yıllık elektrik ihtiyacına denk geliyor. GES projemiz sayesinde fabrikamızın elektrik kullanımının yaklaşık yüzde 20’sini yenilenebilir enerjiden sağlıyoruz. 2023 yılında karbon ayak izimizi yüzde 14 oranında azaltarak, 2030 yılına kadar doğrudan emisyonlarını yüzde 58 azalma hedefimiz çerçevesinde önemli bir adım daha atmış olduk” dedi.
Boran: “Teknolojik yenilikleri benimseyerek, sürekli değişen piyasada ayakta kalıyoruz. Bu anlayışla Kırşehir’de inşaatına başladığımız yeni lastik fabrikamızı en ileri teknolojiyle donattık. Süreçlerimizi yalın, esnek ve otomatik hale getirdik. 2028 yılında faaliyete geçecek olan fabrikamızla, Avrupa’nın en büyük lastik fabrikası olma pozisyonumuzu korumayı hedefliyoruz. Dijitalleşmenin sunduğu olanakları en iyi şekilde değerlendirerek, dijitalleşmeden kaynaklı karbon salınımını efektif yönetip, sektördeki liderliğimizi pekiştirmeye ve geleceği şekillendirmeye devam edeceğiz.” dedi.