MÜSİAD, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin, Sanayi ve Teknoloji Manifestosu’nu kamuoyu ile paylaştı.
Bu manifesto, MÜSİAD’ın gelecekte sanayi ve teknoloji alanında yapmayı planladığı faaliyetleri ve sunduğu destekleri içeren bir yol haritası sunmakta. Bu manifesto derneğin resmi web sitesinde ve sosyal medya hesaplarında duyuruldu.
MÜSİAD, Sanayi ve Teknoloji Manifestosu’nu resmi internet sitesi ve sosyal medya hesaplarında yayımladı. MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı tarafından dün düzenlenen MÜSİAD Sanayi ve Teknoloji Zirvesi’nde duyurulan manifesto, gelecekte MÜSİAD’ın sanayi ve teknoloji alanında yapmayı planladığı faaliyetleri ve sunduğu destekleri içermekte.
Asmalı, zirve konuşmasında, birlikte çalışma ve kolektif hareket etme gerekliliğine vurgu yaparak, “Cumhuriyetimizin 100. yılına doğru ilerlerken, ‘Türkiye Yüzyılı’ hedefimize adım adım ilerlerken, MÜSİAD olarak, kuruluş değerlerimize, misyonumuza ve vizyonumuza uygun olarak ülkemizin ve milletimizin ekonomik refahını artırmak için taahhüt ettiğimiz sanayi ve teknoloji manifestomuzu ilan ediyoruz.” şeklinde açıklamada bulundu.
MÜSİAD’ın açıkladığı Sanayi ve Teknoloji Manifestosu’nda şu ifadeler yer aldı:
Üretirken düsturumuz, ‘Yüksek Ahlak ve Yüksek Teknoloji’dir. İnsanlar ve tüm canlıların yaratılıştaki birlik ve ahengine mütenasip üretmek yegâne yolumuzdur. Ahlaklı, sürdürülebilir üretim, vazgeçilemez stratejimizdir. Ahlaki değerlerle dengelenen rekabet anlayışımızın küresel bir anlayışa dönüşmesini hedefliyoruz. Daha çok patent, daha çok faydalı model, daha çok marka ile dünya standartlarının belirleyicileri arasında yer almayı görevimiz olarak telakki ediyor, patentlerin ticarileştirilmesi konusuna özel önem atfediyoruz.”
İklim değişikliğine bağlı risklerin önlenmesi ve zararların giderilmesi için farklı bilim alanları ve sektörler arasında işbirliğini teşvik etmek, bir sorumluluk olarak kabul edilen manifestoda şunlar belirtilmiştir:
“MÜSİAD Enerji Stratejisi’nde 11 başlıkta tanımlanan enerji politikaları ve kaynak geliştirme çalışmalarını ülke kalkınması için kararlılıkla takip ediyoruz. Verimliliği artıracak, üretim teknolojilerinin gelişmesi için Araştırma ve Geliştirme (AR-GE) faaliyetlerini artırmayı önceliğimiz kabul ediyoruz. ‘Sanayi Üreten Sanayi’ kavramına geçişi temin edecek kritik sektörlerde ve dijital dönüşümde özel sektörün AR-GE’ye ayırdığı kaynakların 2 kat artırılmasına hayati önem atfediyoruz.
Ham madde ve diğer üretim girdilerini sağlayan sektörlerde, dışa bağımlılığı azaltmak üzere firmalarımızın kapasitelerinin geliştirilmesini zorunluluk olarak değerlendiriyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanarak hayata geçirilen 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’nin tahakkukunu önemsiyoruz. Yatırımların bütün aşamalarında gereken ulusal ve uluslararası mevzuat düzenlemelerinde, destek programlarının oluşturulmasında devlet kurumlarımız ve mesleki kuruluşlarla işbirliği alanlarımızı büyütmeye önem veriyoruz.”
İnovasyon, dijital dönüşüm ve yeni çağın getirdiği akıllı nesneler üzerinde yükselen bu döneme uygun istihdam edilebilirlik niteliklerinin geliştirilmesi için mesleki yeterlilik girişimlerine de destek verileceği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verilmiştir:
“Yeniden tanımlanan üretim ve yatırım süreçlerinde ilmin geliştirici gücünden daha etkin faydalanmanın, üniversitelerle kurulacak etkin işbirlikleriyle mümkün olduğunun farkındayız ve bunu tahakkuk ettirmenin çabası içindeyiz. Firmalarımızın uluslararası finansmana daha kolay ulaşabilmesine ve bu yöndeki çabalara önem atfediyoruz. Yatırımcıları sanayicilerle buluşturma, sanayicilerimizin ihtiyaç duyduğu sermaye ve teknik bilgi transferini gerçekleştirme gayretlerimizi, ulusal bir program olarak geliştirmeyi öneriyoruz.
Entegre lojistik ağlara sanayinin gelişmesi için büyük önem atfediyoruz. Kamu-özel, girişimci-yatırımcı iş ağları ve işbirliklerinin geliştirilmesini, vergi, teşvik ve ücret politikalarının sadeleştirmesini kaçınılmaz bir gereklilik olarak görüyoruz. Nitelikli göçmen katkısının, nitelik ve nicelik olarak ekonomiyi geliştireceğine inanıyor, istihdam amaçlı göçlerin yönetilmesi için yeni politikalar üretilmesini sıcak bir gündem olarak takip ediyoruz.
“Bütün varlığımızla inanıyoruz ki bu çağ bizim çağımızdır”
“Tam anlamıyla inanıyoruz ki bu dönem, bizim dönemimizdir. Türkiye’nin lider ülkeler arasında bir yer edinme yolculuğuna değerlerimizle eşlik ettik. Bizim dönemimiz, ‘Türkiye Yüzyılı’ olarak adlandırılmaktadır ve bu süreç başlamıştır. Bunun için şükranlarımızı sunuyoruz. Bu dönemin kesintisiz bir şekilde devam etmesini sağlamak, tarihi sorumluluğumuzun bilincinde olarak üzerimize düşeni yapmamız gereken bir görevdir.
Türkiye ekonomisinin temelini oluşturan üretim, yatırım, istihdam ve ihracat ilkeleri ile Milli Teknoloji Hamlesi’ne insan odaklı sanayi ve teknoloji ile katkıda bulunmak, MÜSİAD’ın ortak kararıdır. En büyük hedefimiz, ülkemizi dünya ekonomisinin ilk 10 ülkesi arasına sokmaktır. Her ulaştığımız hedefin ardından, yeni hedeflere yönelik inanç ve kararlılıkla ilerlemek, bizim sürekli takip ettiğimiz Kızılelma’mızdır.”
Ayrıca, MÜSİAD, manifesto ile birlikte tüm üyelerini kapsayacak şekilde üretim teşvikleri ve ileri teknolojiye odaklı yeni programlar ilan edeceğini de duyurdu.