Google, Salesforce ve H&M gibi global markalar, karbon kirliliğiyle mücadele için atık su arıtma tesisleri ve kâğıt fabrikalarına yöneliyor. Frontier adlı girişimin liderlik ettiği 80 milyon dolarlık plan kapsamında, bu şirketler karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik yenilikçi çözümleri destekliyor.
Toplamda 32,1 milyon dolar, atık su tesislerindeki karbon dioksit (CO2) emisyonlarını yakalamayı hedefleyen CREW adlı girişime aktarılırken, 48 milyon dolar, kağıt ve selüloz fabrikalarına karbon yakalama teknolojileri ekleyen CO280 girişimine ayrıldı.
Karbon Yakalama Teknolojilerine Destek
CREW, atık su tanklarına alkali mineraller ekleyerek mikrobiyal süreçlerde oluşan CO2’yi su içinde bikarbonat formunda hapsediyor. Bu işlem, karbonun okyanuslara taşınmasını ve atmosferden uzak tutulmasını sağlıyor. CO280 ise, kağıt fabrikalarında “kara likör” adı verilen biyoyakıtın yanması sonucu oluşan CO2’yi yakalayıp yer altı kuyularında depolayarak atmosfere salınımını engelliyor.
Yüksek Maliyet Endişesi
Yeni nesil karbon yakalama tesisleri, yüksek maliyetleriyle dikkat çekiyor. CREW’in karbon yakalama maliyeti ton başına 447 dolar, CO280’inki ise 214 dolar olarak hesaplanıyor. Ancak bu rakamlar, hedeflenen 100 dolar/ton seviyesinin oldukça üzerinde. Örneğin, Google’ın 2022’de saldığı 14,3 milyon metrik ton karbonu bu yöntemlerle tamamen telafi etmek oldukça maliyetli.
İnovatif Adımlar
Bu girişimler, çevre savunucuları tarafından fosil yakıtlardan temiz enerjiye geçişi yavaşlatabileceği gerekçesiyle eleştiriliyor. Ancak uzmanlar, farklı yaklaşımların karbon emisyonlarını azaltmada önemli rol oynayabileceğine dikkat çekiyor.
Yine de karbon yakalama teknolojilerinin etkisi, enerji tüketimleri ve sürdürülebilir ormancılık politikaları gibi faktörlere bağlı olarak tartışılmaya devam ediyor. Uzmanlar, bu teknolojilerin tek başına yeterli olmadığını, karbon emisyonlarını önlemenin esas çözüm olduğunu vurguluyor.