Boston Consulting Group’un (BCG) raporu, moda ve hazır giyim sektörlerinde sürdürülebilir ham madde kullanımının şirketlerin kârlılığını artırdığını ortaya koyuyor.
Yakın gelecekte, moda ve hazır giyim markalarının daha sıkı sürdürülebilirlik düzenlemeleriyle karşılaşması bekleniyor. BCG’nin “Sürdürülebilir Ham Maddeler Moda ve Hazır Giyim Markalarının Kârlılığını Artıracak” başlıklı raporu, bu yönde adım atan şirketlerin beş yıl içinde kârlarını yüzde 6 oranında artırabileceğini öngörüyor.
BCG’nin, Textile Exchange ve Quantis iş birliğiyle hazırladığı rapor, önümüzdeki iki ila dört yıl içinde küresel düzeyde yürürlüğe girecek olan 35 yeni sürdürülebilirlikle ilgili düzenlemeye dikkat çekiyor. Rapora göre, sıkı düzenlemelere ve sektörün karbon azaltma hedeflerinin artmasına rağmen, tedarikçiler henüz sürdürülebilir ham madde konusunda yeterince güçlü bir sinyal almamış durumda ve 2030’a kadar üretilmesi planlanan malzemelerin sadece yüzde 19’unun sürdürülebilir ham maddelerden oluşması öngörülüyor.
Sürdürülebilir ham madde kullanımının şirketler için iki açıdan faydalı olduğu belirtiliyor. Birincisi, yüksek karbonlu ham maddeler kullanan markaların ürünlerinin belirli pazarlardan çıkarılabileceği ve yeni kurallara uymamanın markaların faiz ve vergi öncesi kazançları üzerinde yüzde 8’e kadar risk oluşturabileceği öngörülüyor.
İkinci neden ise üreticilere, çiftçilere ve yeni nesil moda malzemeleri için tedarik zincirlerini oluşturanlara doğru sinyaller göndermeyle ilgili. 2030’un sonuna kadar sürdürülebilir ham maddelere olan talebin, arzı 133 milyon ton aşması bekleniyor. Ürünlerin maliyetinin büyük ölçüde ham madde fiyatına bağlı olduğu göz önüne alındığında, daha düşük çevresel etkiye sahip ham maddelere olan talebin uzun vadede şirketlerin gelirlerini artırması bekleniyor.
BCG’ye göre, satın alma süreçlerinin dönüşümü ilk etapta maliyetli olabilir, ancak uzun vadede önemli kazançlar sağlayabilir. Rapor, sürdürülebilir ham maddelerin portföydeki payını artıran şirketlerin beş yıllık süreçte ortalama yüzde 6 kâr artışı potansiyeline sahip olduğunu hesaplıyor. Başka bir deyişle, 1 milyar dolar gelire sahip bir moda markasının ekstra 100 milyon dolar kazanma potansiyeli olduğunu tahmin ediyor.
Bu yatırımlar başlangıçta maliyet olarak görünebilir, ancak aslında iklim hedeflerine ulaşmak, düzenlemelerin gereksinimlerini karşılamak, riskleri belirlemek ve paydaşlarla daha iyi iletişim kurmak için önemli bir temel oluşturur. Ayrıca, iklim değişikliği, su stresi ve plastik kirliliği gibi çevresel faktörler göz önüne alındığında, sektörün daha yeşil uygulamalara geçmesi büyük önem taşır.
BCG’nin raporu, güçlü bir ham madde stratejisi oluşturmak isteyen şirketlere altı temel öneri sunuyor:
- Ürün izlenebilirliğine yapılan yatırımın artırılması, böylece ham maddelerin çevresel etkilerinin doğru hesaplanabilmesi.
- Bilimsel bir yaklaşım benimseyerek tüm markaların karar alma süreçlerine destek olunması.
- Şirketlerin riskleri dağıtmak ve operasyonlarını geleceğe hazırlamak için ham madde portföylerini çeşitlendirmesi.
- Markaların, tedarikçilerin ve doğanın kazanımlarına odaklanmış bir iş modeli oluşturulması.
- Ham madde stratejilerinin şirket genelinde benimsenmesi ve çalışanlara teşvik sağlayacak sistemlerin geliştirilmesi.