ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü, deniz ve atmosfer arasındaki karbondioksit gazı alışverişini araştırmak amacıyla başlattığı projede önemli bulgulara ulaştı.
Enstitü bünyesindeki Deniz Ekosistem ve İklim Araştırmaları Merkezi’nde (DEKOSİM) geliştirilen sistemlerle Marmara Denizi ve Karadeniz’in karbon tutma kapasiteleri ve asitlenme seviyeleri ilk kez detaylı bir şekilde ölçüldü. Yapılan ölçümlere göre Karadeniz, Marmara Denizi’ne kıyasla daha alkalin bir yapıya sahip ve karbon tutma kapasitesi daha yüksek.
Karadeniz’in pH Değeri Marmara’dan Daha Yüksek
Çalışmanın ilk sonuçlarına göre, Marmara Denizi’nde yüzey pH değerleri 8,1 seviyesini geçmezken, Karadeniz’de bu değer 8,25’e kadar çıkabiliyor. Bu durum, Karadeniz’in Marmara Denizi’ne kıyasla daha az asidik olduğunu ve karbon tutma kapasitesinin daha iyi olduğunu gösteriyor. ODTÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koray Özhan’ın analizlerine göre, Marmara Denizi’nin karbon tutma kapasitesinin düşmekte olduğu ve asitlenme sürecinin hızlandığı tespit edildi.
Denizlerin karbon tutma mekanizmalarının Karadeniz’de hala üretken ve sağlıklı olduğunu belirten Yücel, Marmara Denizi’nin ise daha hızlı asitlenerek karbon tutma kapasitesini kaybetmeye başladığını vurguladı. Marmara Denizi, Karadeniz’e göre daha asidik bir yapıya sahip olup, Karadeniz’in jeolojik zamanlardan beri daha fazla karbon tutan bir sistem olduğu ortaya kondu.
Asitlenme Deniz Ekosistemini Tehdit Ediyor
Yücel, asitlenmenin denizlerdeki mikroskobik düzeyde fotosentez yapan canlılar üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğine dikkat çekti. Isınma ve kirliliğin yanı sıra asitlenmenin de bu türler üzerinde baskı oluşturduğunu ifade etti. Marmara Denizi’nde görülen pH farkının, mikroskobik canlılar üzerindeki etkisinin henüz araştırma aşamasında olduğu ve bu konuda ulusal bir oşinografik programın oluşturulması gerektiği belirtildi.