Otokar, Sakarya fabrikasında düzenlediği basın toplantısında savunma sanayi kabiliyetlerini ve gelecekteki zırhlı araçları sergiledi.
Otokar, Türkiye’nin ilk insansız zırhlı aracını tanıttı! NATO ve Birleşmiş Milletler’in tedarikçisi olan Otokar, savunma sanayisinde faaliyet gösteren ve 40’tan fazla ülkede, 60’a yakın kullanıcıya hizmet veren bir firma olarak biliniyor.
Otokar, zırhlı ürün ailesine ALPAR ağır sınıf paletli insansız kara aracı, ARMA II 8×8 aracı ve AKREP II R keşif-gözetleme aracını ekledi. Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, basın toplantısında yaptığı konuşmada, Otokar’ın tasarım, geliştirme, teknoloji ve mühendislik kabiliyetleri sayesinde küresel ölçekte dünya devleriyle rekabet edebildiğini belirtti.
Türkiye’nin İlk Zırhlı Araç Üretimi
2022 yılında dünya savunma sanayi harcamalarının yüzde 3,7 arttığını belirten Görgüç, “Global pazarlarda Türk savunma sanayi, ürettiği ürünler ve araçlarla dünya genelinde büyük bir takdir topluyor. Türkiye’nin global kara sistemleri üreticisi olarak, bu başarıda önemli bir rolümüz var. 60. kuruluş yılımızı kutladığımız 2023’e kadar Türkiye’nin ilk zırhlı araç üretiminden ilk milli ana muharebe tankına kadar gurur duyduğumuz pek çok projeyi başarıyla hayata geçirdik. Bugün askeri araçlarımız 5 kıtada 40’tan fazla dost ve müttefik ülkede görev yapıyor. İştirak şirketlerimizle birlikte ciromuzun yüzde 73’ünü ihracat oluşturuyor. 2022 yılında savunma sanayi ciromuz içinde ihracatın payı ise yüzde 99 olarak gerçekleşti. Otokar, ürünlerinin yanı sıra bugün artık dünyada teknoloji transferi ve yerel üretim kabiliyetiyle de ön plana çıkan bir şirket.” ifadelerini kullandı.
İnovasyon Vazgeçilmezimiz
Kuruluşunun 60. yılını kutlayan Otokar’ın başarısının temelinde sürekli kendini geliştirme ve yeniliklere öncülük etme anlayışının olduğunu dile getirdi. Görgüç, şirketin araştırma ve geliştirme çalışmalarına ilişkin, şunları kaydetti:
“Kara sistemlerinde yeni teknolojileri hayata geçiriyor ve sektörde öncü bir rol üstleniyoruz. Ürünlerimiz, global ölçekteki bilgi birikimimiz, mühendislik başarımız, AR-GE ve teknoloji kabiliyetimiz bizi savunma sanayi alanında global bir oyuncu haline getirdi. Üstün tasarım, test ve üretim kabiliyetlerimiz sayesinde kullanıcılarımızın sürekli değişen gereksinim ve ihtiyaçlarına hızlı cevap verebilme yeteneğine sahibiz. Ciromuzun yüzde 7’sini araştırma geliştirme faaliyetlerine ayırıyoruz. Son 10 yıllık AR-GE harcamamız 2,1 milyar TL’ye ulaştı. 600’den fazla AR-GE Merkezi çalışanımızla yeni projeler ve çözümler üzerinde çalışarak, modern orduların ihtiyaçlarına cevap verecek araçlar geliştiriyoruz.”
Görgüç, Otokar’ın global kara sistemlerinde önde gelen tedarikçiler arasındaki konumunu güçlendirdiğini ifade ederek şirketin hedeflerine dair şunları belirtti:
“Otokar olarak öncelikli hedefimiz ihracatımızı artırmak, teknoloji transferi ve yurt dışında yerel ortaklarla ortak üretim fırsatlarını değerlendirerek ülke ihracatına katkıda bulunmaktır. Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik güçlerinin faydasına ürünlerimizi, kabiliyetlerimizi ve imkanlarımızı sunmaya devam etmek ve bunu yaparken global pazarlarda kullanıcıların beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda yenilikçi ürünler ve hizmetler sunmayı amaçlıyoruz.”
Görgüç, ALPAR aracının ileri keşif ve gözetleme gibi farklı görevlerle uyumlu modüler bir tasarıma sahip olduğunu belirtti. Ayrıca, ateş destek aracı, lojistik destek aracı, hava savunma aracı, tanksavar aracı gibi görevlere uygun olan ALPAR’ın Türk savunma sanayine yönelik yenilikçi bir çözüm sunmaktan gurur duyduklarını ifade etti.
Türkiye’nin İlk Yerli Motorlu 8Z8 Zırhlı Aracı: ARMA II
Otokar, toplantıda şirketin AR-GE birimi tarafından tasarlanan ve geliştirilen yeni ürünlerini de sergiledi.
Göre yapılan açıklamaya göre, Otokar, klasik muharebe koşullarının yanı sıra günümüzde sıkça karşılaşılan asimetrik tehditleri de dikkate alarak ARMA II 8×8 zırhlı aracını geliştirdi. ARMA II, kendi sınıfında en yüksek balistik, mayın ve el yapımı patlayıcı (EYP) korumasını, yüksek arazi kabiliyetini en uygun şekilde sunan bir araçtır. 40 ton azami yüklü ağırlığa sahip ARMA II, daha fazla taşıma kapasitesi, artan koruma özellikleri ve 120mm kalibreye kadar ağır silah sistemlerinin entegrasyonu gibi özelliklere sahiptir. ARMA II, Türkiye’nin ilk yerli motorlu 8×8 zırhlı aracıdır. Yüksek teknolojiye sahip olan ARMA II için, 12.7 litrelik, 6 silindirli, turbo dizel, 720 beygir gücünde yerli bir motor kullanılmıştır.
Üç yıllık bir çalışma sürecinin ardından motorun araç üzerinde testleri tamamlanmış, sistem seviyesi kalifikasyonları geçildi ve seri üretime hazır hale getirildi. Bu sayede ağır sınıf bir 8×8 zırhlı aracın Türkiye’de yerli motorla tasarlanması ve üretilmesi kabiliyeti ülkeye kazandırıldı. Otokar, ARMA II’de dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla kendi kaynaklarıyla tasarlanan ve üretilen transfer kutusu ve süspansiyon sistemini kullandı. Ayrıca soğutma paketi de dahil olmak üzere milli tasarım ve yerli üretim alt sistemleri tercih etti. Modüler bir platform olarak tasarlanan ARMA II, zırhlı personel taşıyıcı araçtan keşif aracına, komuta kontrol aracından muharebe sahası kurtarma görevlerine kadar çeşitli görevlere uygun bir platformdur. Büyütülebilir gövde yapısı, ek hacim sağlayarak bakım-onarım ve ambulans gibi farklı görevleri de yerine getirebilme yeteneği sunar ve sınıfının en üstün aracı olma özelliğini taşır.
Keşif Ve Gözetleme Görevi İçin “AKREP II R”
Otokar, düşük silüeti, çevikliği ve arazi kabiliyeti ile kullanıcıların dikkatini çeken AKREP II’nin yeni varyantı AKREP II R’yi tanıttı. İleri keşif ve gözetleme aracı olarak geliştirilen araç, düşük silüeti sayesinde muharebe sahasına yakın bölgelerde keşif ve gözetleme faaliyetlerini kolaylıkla gerçekleştirebilir. Aynı zamanda, elde ettiği bilgileri muharebe sahası yönetim sistemiyle entegre edilen uydu haberleşme sistemi aracılığıyla bir komuta kontrol merkezine iletebilme yeteneğine sahiptir. Keşif ve gözetleme sistemi, kullanılmadığı zamanlarda tamamen aracın içine gizlenebilen yükselen bir direk üzerine entegre edildi. Ayrıca, uzaktan komutalı silah sistemi sayesinde yakın muharebe sahasında kendini koruma ve tespit edilen hedefleri imha etme görevlerini yerine getirebilir. AKREP II R, 3 personel kapasitesine sahip ve KBRN (Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer) koruma donanımı, yardımcı güç grubu ve diğer destek ekipmanları gibi özelliklerle donatılabilir. Bu sayede araç personeli, muharebe sahasında günlerce görev yapabilme yeteneğine sahip olur.