Türkiye İş Bankası, tarım sektörü için karbon ayak izi ölçümünü başlattı. İş Bankası, bu projede The European Fund for Southeast Europe (EFSE) ve Avrupa’nın önde gelen finans ve yönetim okulu Frankfurt School’dan destek aldı.
Türkiye İş Bankası, Nisan 2022’de Birleşmiş Milletler nezdinde kurulan Net Sıfır Bankacılık Birliği’ne üyelik sağlayarak kredi portföyünden kaynaklanan etkileri yönetme ve azaltma hedefleri belirlemek için çalışmalara başladı. Banka bu çerçevede, tarımda yeni ve etkili teknolojilerin geliştirilmesi ile sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaşması amacıyla yürütülen çalışmalara yenisini ekledi.
The European Fund for Southeast Europe (EFSE) ve Türkiye İş Bankası iş birliğiyle Frankfurt School’un danışmanlığında geliştirilen proje, dört ana ürün grubunda üreticilerin karbon ayak izi ölçümünü gerçekleştirmek için ilk fazını tamamladı. Asıl amaç ise ürün bazında karbon ayak izini azaltıcı bankacılık çözümlerinin geliştirilmesi olarak belirlendi.
İş Bankası, Proje ile Tarıma Destek Olacak
Sürdürülebilir tarıma destek olacak bankacılık ürünlerinin geliştirilmesini temel almak amacıyla proje kapsamında bir hesaplama aracı oluşturuldu. Bu araç, ürün çeşidi, arazi büyüklüğü ve üretimin gerçekleştirildiği il gibi verileri değerlendirerek ürün bazında ortaya çıkan ortalama sera gazı emisyon miktarını ölçebilme imkânı sağlıyor. Buğday, arpa, mısır ve ayçiçeği gibi Türkiye’nin tarımsal üretiminin büyük bir kısmını oluşturan ürünler özelinde hesaplama yapabilme imkânı ilk etapta sunuluyor. Gelecek kısa bir süre içinde ise 50 farklı ürün için karbon ayak izi ölçümünün gerçekleştirilebilmesi hedefleniyor.
Çalışmanın ilerleyen aşamalarında, çiftçilerden alınacak ek bilgilerle uygulamanın etkileşimli hale getirilmesi ve üreticilere özel olarak karbon ayak izi ölçümü yapılması planlanıyor. Bunun yanı sıra su ayak izine ek olarak küçükbaş, büyükbaş ve kanatlı hayvan varlıklarının da ölçümlere dahil edilmesi hedefleniyor.
Projenin son ayağında sera gazı emisyonlarının ve su kullanımının azaltılması ile toprağın gereksiz işlenmesinin önüne geçilmesi için alınabilecek önlemlerin araştırılması hedefliyor. Ayrıca çiftçileri bu adımları atmaya teşvik edecek bankacılık ürün ve hizmetlerinin geliştirilmesi planlanıyor.
Tarımsal faaliyetler sonucunda enerji tüketimi, atık yönetimi, gübre üretimi ve uygulamaları, tarım ilacı uygulamaları ve karbon stok değişimi gibi etkenlerle birlikte karbondioksit, nitrözoksit ve metan olmak üzere üç sera gazı açığa çıkıyor. Bu emisyonlar, üretim süreçlerini ve uluslararası uygulamaları dikkate alan bir metodolojiyle kilogram karbondioksit eşdeğeri olarak hesaplanıyor.
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı İzlem Erdem, artan dünya nüfusu ve etkilerini giderek daha yoğun olarak hissettikleri iklim değişikliğinin yarattığı risklerin tarım sektörünün stratejik önemini yadsınamaz noktaya getirdiğini söyledi. Erdem, aşağıdaki açıklamada bulundu:
“Türkiye’nin iklim değişikliğinden fazla etkilenecek ülkeler arasında yer aldığını da göz önünde bulundurduğumuzda, sürdürülebilir tarıma yönelik adımları şimdiden atmamız gerekiyor. Biz bugüne kadar özellikle teknolojik imkânlardan faydalanarak çiftçilerimize pek çok çözüm sunduk. Ürün bazında karbon ayak izi ölçümü de yeni projemizin ilk adımını oluşturuyor. Çiftçilerimizin sürdürülebilir tarıma geçişini teşvik edecek ürün ve hizmetleri geliştirmek üzere çalışmaya devam edeceğiz.”