İklim değişikliği, şirketleri sürdürülebilirlik ve hukuki risk yönetimi konusunda daha fazla sorumluluk almaya itiyor.
İklim değişikliği, bütün şirketler için riskler ve fırsatlar oluştururken, aynı zamanda ticari sorumluluk yükünü artırıyor. Artan iklim odaklı sorumluluk ortamıyla karşı karşıya kalan şirketlerin yönetim kurulları; strateji, yönetişim yapısı ve risk yönetiminin sürece uyarlanması sorumluluğunu taşıyor.
Global çapta konuya dair yeni düzenlemeler yürürlüğe girerken, iklim davalarının sayısı da hızla artıyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) aktardığına göre 2023 yılında, Amerika Birleşik Devletleri’nden Güney Afrika’ya, Brezilya’dan Çin’e kadar 55 ülkede 230’dan fazla iklim davası açıldı. Davalar; yönetmelik ihlalleri, insan hakları ihlalleri, sözleşme ihlalleri ve menkul kıymet dolandırıcılığı gibi başlıkları içeren geniş bir yelpazeden oluşuyor.
En çok dava açılan sektörler arasında enerji, tarım, sanayi, finans, emlak ve hava yolu taşımacılığı bulunuyor.
WEF, yönetim kurullarına iklim değişikliğine bağlı olarak ortaya çıkan sorumluluk risklerini etkin bir şekilde yönetmeleri için birkaç öneri sunuyor.
Sürdürülebilirlik Raporlamasında Yönetim Kurullarının Görevleri Artıyor
Artan dava risklerinin göz ardı edilmesi, şirketler için önemli finansal kayıplara neden olabiliyor. Dolayısıyla yönetim kurullarının, bu tür dava risklerini özenle değerlendirmesi gerekiyor.
Gelişen teknoloji, iklim değişikliği nedeniyle artan aşırı hava olaylarını artık “önceden tahmin edilebilir” hale getiriyor. Bu doğrultuda, şirketlerin, sözleşmelerdeki “mücbir sebep” maddelerini iklim değişikliğinin getirdiği yeni risklere uyarlamaları gerekiyor.
Öte yandan ürünlerin “yeşil”, “sürdürülebilir” veya “çevre dostu” olarak tanımlanması artık daha spesifik anlamlar taşıyor. Yönetim kurullarının, bu tür tanımların düzenleyici normlara uygun olup olmadığını kontrol etmesi ve yanıltıcı beyanlardan kaçınması büyük önem arz ediyor.
Dünyanın dört bir yanında, sürdürülebilirlikle ilgili bilgilerin finansal raporlamasında tutarlılık sağlanması için yeni çerçeveler oluşturuluyor. Yönetim kurullarının, bu yeni raporlama gerekliliklerine uygun olarak finansal sistemlerin işleyişini denetlemesi ve sorumlu oldukları beyanların doğruluğundan emin olması gerekiyor.