ICE Fiziksel Risk Skorları, iklim değişikliği ile ülkelerin iflas riski arasında bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor.
Ülkelerin 2080 yılına kadar sahip oldukları iklim değişikliğine ilişkin riskleri ölçmek için tasarlanan ICE Fiziksel Risk Skorları, kronik iklim stresi ve aşırı sıcaklıklarla ilişkili riskler ile iklim değişikliğinin dünya genelinde verimlilik, tarım ürünleri ve insan sağlığı üzerindeki potansiyel etkilerini içeriyor.
Skoru 5 olan ülkeler, son derece yüksek fiziksel risk altındayken, skoru 0 olanlar ise düşük fiziksel iklim riski taşıyor.
1995-2020 yılları arasında gerçekleşen ülke iflasları incelendiğinde, yüksek ICE Fiziksel Risk Skoru’na sahip ülkelerin, düşük skora sahip ülkelere göre iflas olasılıklarının daha yüksek olduğu görülüyor. Skoru 5 olan bir ülkenin, skoru 0 olan bir ülkeye göre ortalama olarak iflas olasılığı %18,5 daha yüksek seviyede hesaplanıyor.
2080 yılına gelindiğinde, tüm iklim senaryolarına göre ICE Fiziksel Risk Skorları’nın artacağı görülüyor. En düşük emisyon senaryosunda 2080’de 19 ülkenin skoru 4’ün üzerinde yer alırken, en yüksek emisyon senaryosu altında bu sayı 109’a çıkıyor. Aynı yılda, Avrupa’nın büyük bir kısmında, Güney ve Orta Amerika’da, Güney Asya ve Orta Afrika’da , ICE Fiziksel Risk Skorları 4 ve üzerinde hesaplanıyor.
Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı, kredi derecelendirme kuruluşlarının metodolojilerinin şeffaflığını artırmalarını ve ülkelerin uzun vadeli borç ihraç etmelerine yardımcı olmak için uzun vadeli derecelendirmeler geliştirmelerini öneriyor.
Öte yandan iklim değişikliği karşısında savunmasız olan ülkeler tarafından ihraç edilen tahvillere olan talebin artması, hükümetlerin borçlanma maliyetlerini azaltabiliyor. Ayrıca bu tür tahvillerin daha kolay tanınması ve izlenmesi için bir endeks oluşturulması da öneriliyor. Bu endeks sayesinde, yatırımcılar söz konusu tahvillerle ilgili riskleri daha iyi yönetebilmesini sağlayabilir.