İhracatla Devri Alem Yaşanıyor

Küresel ekonomide yaşanan hızlı gelişmeler, ülkelerin ticaret yaklaşımlarını sürekli olarak yeniden şekillendirmelerine neden oluyor.

Türkiye ekonomisinin önemli bir parçası olan ihracatla da bu yeni düzen içinde rotalarını tekrar belirlemek zorundalar. Bu değişiklikte Ticaret Bakanlığı‘nın Uzak Ülkeler Stratejisi büyük bir rol oynamakta. Dünya haritasında, artık Türk şirketlerinin izi ABD’den Filipinler’e, Güney Kore’den Avustralya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada görülüyor.

Kapanma süreci, Türkiye’nin önemli bir ihracat pazarı olan Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin ekonomilerinde değişikliklere neden oldu. Parasal genişleme modelinin ardından enflasyonun yükselmesi, durgunluğa yol açtı. Aynı dönemde Çin’in tedarik süreçlerinde yaşanan aksamalar, uluslararası ticaret zincirinde bozulmalara yol açtı. ABD-Çin arasındaki ticaret savaşları da ülkelerin ihracat ve ithalat stratejilerini değiştirmeye teşvik etti. İşte bu noktada ‘kader bize gülmeye başladı’ diyebiliriz. Çünkü o dönemde Türkiye, hem AB ile mevcut ticari ilişkilerini derinleştirdi hem de Afrika ve Körfez ülkelerine daha önce başlattığı açılımların meyvelerini toplamaya başladı. Ayrıca, Rusya-Ukrayna savaşı sırasındaki gıda tedarik zinciri müzakerelerinde ülkemizin üstlendiği önemli rol de uluslararası arenada itibarımızı artırdı.

Uzak Ülkeler Stratejisi

T.C. Ticaret Bakanlığı’nın geçen yıl başlattığı Uzak Ülkeler Stratejisi, ihracat alanında şirketlere önemli bir vizyon sunmuştur. Dünya ekonomik konjonktüründe olası bölgesel krizlere karşı Türk ihracatçılarının pazarlarını çeşitlendirmeyi amaçlayan bu strateji, sektöre ilham vermiştir. İlk hedef, küresel ekonominin yarısından fazlasını oluşturan 18 ülkenin ithalatında Türkiye’nin payını ortalama yüzde 1’e yükseltmektir. Türkiye’de rotasını uzak ülkelere çeviren ihracat odaklı sektörler, şu günlerde Amerika kıtasından ABD, Kanada, Meksika, Brezilya ve Şili; Asya kıtasından Çin, Japonya, Güney Kore, Pakistan, Hindistan, Endonezya, Malezya, Tayland, Filipinler ve Vietnam; Afrika’dan Güney Afrika ile Nijerya; Okyanusya’dan ise Avustralya ile ticari ilişkilerini güçlendirmektedir.

Hedef 265 milyar dolar

Gelinen noktada, sektör temsilcileri ABD ile katma değerli ihracatı geliştirmek, AB ile mevcut ticareti derinleştirmek ve Körfez ülkelerine yönelik ihracatı artırmak istiyor. Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre, 2023 yılının Haziran ayında ihracat 20,9 milyar dolar, ithalat ise 26,3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. İhracatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ihracat içerisindeki payı yüzde 48,2 oldu.

İthalatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ithalat içerisindeki payı ise yüzde 58,9 olarak kaydedildi. TİM’in Ocak – Haziran 2023 yılı verilerine göre, ihracattaki en büyük pazarlarımız sırasıyla şunlar:

Almanya (9 milyar 451 milyon dolar), ABD (6 milyar 81 milyon dolar), Birleşik Krallık (5 milyar 566 milyon dolar), İtalya (5 milyar 510 milyon dolar) ve Fransa (4 milyar 499 milyon dolar). Türkiye’nin bu yıl sonu için belirlediği toplam ihracat hedefi ise 265 milyar dolar olarak belirlendi.

Deri sanayi ABD’ye yöneldi

Ayakkabı üretiminin etkili olduğu 2 milyar dolarlık deri sanayi ihracatının yüzde 40’ından fazlası AB pazarına yönlendiriyor. AB ülkeleri, pandemi sürecinde Uzak Doğu ülkelerinden çekilen siparişleri Türk deri ürünleri üreticileri için bir fırsata dönüştürmeyi başardı. Uluslararası Deri Sanayicileri Konseyi (ICT) Başkanı ve Türkiye Deri Sanayicileri Derneği (TDSD) Yönetim Kurulu Başkanı Burak Uyguner, “Pandeminin etkisini kaybetmesiyle birlikte ticaret ve alım faaliyetlerini hızla organize etmeye başladık” dedi ve ekledi:

“Güney Kore, ABD ve İngiltere pazarları dahil sektörün önemli ithalatçı ülkelerinde pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz.” Uyguner, 90’lı yıllardan bu yana çevreye verdiği zararı minimize etmek için önlemler aldıklarını ve bu çabalarını daha da ileriye taşıyarak büyümeye devam ettiklerini ifade ediyor.

Turizm yüzleri güldürüyor

Turizm sektörü, Türkiye ekonomisine hem istihdam hem de döviz girdisi açısından ciddi katkı sağlıyor. Bu yıl için sektör, 56 milyar dolar gelir elde etmeyi ve 60 milyon turiste ulaşmayı hedefliyor. Bakanlık tarafından desteklenen sektör, özellikle yaz aylarında ülkenin yüzünü güldürüyor. Rakamlar da bunu doğruluyor. 2022’nin ilk çeyreğine ait turizm teşvik verileri ile 2023’ün ilk çeyrek verilerini karşılaştırdığımızda, üç katın üzerinde bir artış gerçekleştiğini görmekteyiz.

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, bu yıl yatırım teşvik rakamlarının 100 milyar lira seviyesine ulaşmasını beklediklerini ifade etti. Turizmi gastronomi ve otelcilik olmak üzere iki ayrı dalda değerlendiren Narin, “Gastronomi alanındaki yatırımlarımızın Avrupa ülkeleri başta olmak üzere bütün dünyaya yayıldığını ve Türk mutfağını temsil etmekten büyük gurur duyduğumuzu söylüyoruz. Otelcilik alanında Balkanlar, Doğu Avrupa, Afrika, Maldivler ve Türk Cumhuriyetleri’nde yatırımlarımız yoğunlaşıyor. Yeni dönemde uzmanlaşan Türk otel zincirlerinin, işletmecilik alanında da uluslararası zincirler haline dönüşmeye başlayacakları beklentisi içindeyiz.

yazar avatarı
Aleyna Yıldırım