Tekstil sektöründe yılda yaklaşık 79 milyar metreküp su tüketiliyor. Hızlı moda trendinin etkisiyle bu miktarın 2030 yılına kadar 120 milyar metreküpe çıkması öngörülüyor.
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) ile Avrupa Parlamentosu‘nun raporlarına göre; dünya genelinde tekstil sektörü yılda yaklaşık 79 milyar metreküp su kullanıyor. Bu miktar, yıllık 5 milyon insanın su ihtiyacını karşılayacak kadar büyük. Ancak hızlı moda akımının etkisiyle bu rakamın 2030 yılında 120 milyar metreküpü aşması bekleniyor.
Pamuklu bir tişörtün üretimi için yaklaşık 2 bin 700 litre su harcanırken bu rakam bir kişinin 2,5 yıllık içme suyuna karşılık geliyor. Bir kot pantolonun üretiminde kullanılan yaklaşık 7 bin 500 litre su ise bir kişinin 7 yıllık içme suyu miktarına denk geliyor.
2000-2015 döneminde kıyafet üretimi iki katına çıkarken, giyim ürünlerinin ortalama kullanım süresi hızlı moda akımının etkisiyle azalıyor. Moda endüstrisi, küresel atık suyun yüzde 20‘sini ürettiği bir sektör olarak öne çıkıyor. Her saniye bir çöp kamyonu dolusu tekstil malzemesi ya yakılıyor ya da atılıyor. Kullanılmış kıyafetlerin yarısından daha azı yeniden kullanım veya geri dönüşüm için toplanırken, bu giysilerin sadece yüzde 1‘i yeni kıyafetlere dönüştürülüyor.
Moda sektörü, enerji sektöründen sonra çevreyi en çok kirleten ikinci endüstri olarak öne çıkıyor. Sektör, küresel karbon emisyonlarının yüzde 10‘unu oluşturuyor. Bu oran, uluslararası uçuşlar ve gemi taşımacılığının yol açtığı karbon emisyonlarının toplamından daha fazla.
Konuyla ilgili açıklama yapan Tekstil Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Aykut Üstün,“Tekstil sektöründeki kumaş boyalarında önemli bir su kullanımı var. İplikten tutun kumaşa, kumaştan konfeksiyona çok geniş bir sektörden bahsediyoruz. Fakat birçok aşamada kullanılan ham maddenin geri dönüşümü sağlanabiliyor. Son yıllarda geri dönüşüm konusunda birtakım atılımlar, yeni makineler ve yeni teknolojiler gündemde. Ama ciddi bir su tüketimi mevcut.” dedi.
Daha az su tüketiminin gelişen teknolojilerle mümkün kılındığını fakat önemli bir diğer adımın ise geri kazanım olduğunu kaydeden Üstün, terbiye işletmelerinde kullanılan sıcak suyun geri dönüşümü ile hem ısıdan hem de rafineden geçirilerek yeniden kullanıma sunulan atık sulardan daha faydalı şekilde yararlanılabileceğini belirtti.
Su Tasarrufu Yapmada Yıkama Talimatlarına Uymak Önemli
Ürünlerin üzerinde yer alan yıkama talimatlarını, insanların kimlik numaralarına benzeterek konuşan Üstün, bu talimatların insanlara hem su hem de enerji tasarrufu yapma imkânı sunduğunu belirtti.
Aykut Üstün, şu bilgileri verdi: “Genellikle tüketiciler bu talimatları kesiyor. Yıkama talimatında yazan değerler, ürünü kaç derecede yıkamamız ve ütülememiz gerektiğini gösteriyor. Üzerinde yazan elyaf kompozisyonuna göre doğru elyaf kompozisyonundaki ürünleri bir arada yıkamamız, bunları bir arada kategorize etmemiz çok önemli. Ürünleri doğru sıcaklıkta yıkamak, doğru derecede ve metotla kurutmak, bazı ürünleri talimatlarına uygun şekilde kuru temizlemeye vermek çok önemli. Bu noktada hem su hem de enerji tasarrufu yapmak mümkün.”
Tekstil sektöründe suyun daha verimli kullanılmasına yönelik uygulamalardan bahseden Üstün, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Tekstil terbiye tesislerinin geri dönüşüme yatırım yapması, atık su kullanımına özen göstermesi gerekiyor. Ayrıca kullanılan suyun yeniden filtrasyondan geçirilerek üretime kazandırılması da lazım. Özellikle atık suların yüzde 70’inin yeniden üretime kazandırılabileceğini düşünüyorum. Dünya genelinde su kaynaklarımızı her geçen gün kurutuyoruz.”