Heineken, atık malzemeleri geri dönüştürerek yeni ve kullanışlı ürünler haline getiren Waste-to-Wear stratejisi kapsamında Güney Afrika’da depozitolu şişeleri tanıtırken, tek kullanımlık şişeleri ev ve gardırop için şık parçalara dönüştürdü.
Heineken Güney Afrika’nın “Fields Green With Grass, Not Glass” adlı girişimiyle hayata geçirilen bu proje, çevresel etkiyi azaltmayı ve kentsel estetiği iyileştirmeyi amaçlıyor. Proje kapsamında, kırık cam şişelerin biriktiği alanlar yeniden değerlendirilerek hem şehirlerin güzelleştirilmesi hem de çevreye zarar veren cam atıklarının olumsuz etkilerinin azaltılması hedefleniyor.
Sonic State ile Ortaklık
Yaratıcı ajans Sonic State’in katkılarıyla, toplanan şişeler çarpıcı eşyalar haline getirildi. Bu koleksiyonda 3.000 yüzük, 3.000 madalyon ve benzersiz sarkıt lambalar gibi ev eşyaları bulunuyor. Her parça, özenle tasarlanmış ve çevresel duyarlılıkla üretilmiştir.
Bu girişimden yıllar önce, daha büyük çaplı bir sürdürülebilirlik denemesi yapılmış ancak o dönem sorunlar nedeniyle iptal olmuştu. 1960’ların başında, Hollandalı iş insanı Alfred Heineken, Karayip adalarındaki Hollanda Antilleri’ni ziyaret ettiğinde, çöpe atılan boş bira şişelerinden ilham aldı. Heineken, bu boş şişeleri yapı malzemesi olarak kullanmanın yollarını araştırdı ve 1963 yılında, yoksul ülkelerde ev yapmak amacıyla kullanılabilecek bir şişe tasarlamaya başladı. Bu şişe, tuğla görevi görebilecek şekilde tasarlanmıştı.
WOBO (World of Bottle) Projesi
1964 yılında, Heineken, Leerdam’daki Vereenigde Glasfabrieken ile iş birliği yaparak bu şişelerden toplam 100.000 adet üretti ve tasarımın dünya çapında patentini aldı. WOBO olarak bilinen bu şişeler, düz kenarlı, kabartmalı ve içbükey tabanlı olarak üretildi. Heineken, projeyi daha da geliştirmek için Mimar John Habraken ile görüştü. Habraken, Mimarlar Araştırma Vakfı’nın (SAR) yöneticisiydi ve yeniden kullanılabilir şişe tasarımı fikriyle Heineken’e destek verdi. Bu yosun yeşili bira şişeleri, dikdörtgen bir şekle dönüştürülerek bir tür tuğlaya benzetildi ve ev inşasında kullanılmayı planladı.
Ancak, şişenin yanlış kullanımıyla ilgili dezenformasyon riski ve lojistik maliyetler nedeniyle Heineken, projeyi iptal etti. Bu durum, Heineken’in ilk sürdürülebilirlik projesi olarak tarihe geçti. Heineken’in bu çabası, kullanılmış şişelerden ev inşa etme fikrinin ilk adımlarını attı ve sürdürülebilirlik alanında ilham verici bir girişim olarak hafızalarda yer aldı.