Universal Robots’un İşbirlikçi Robotlarıyla Verim Artıyor

Kolaboratif robot üreticisi Universal Robots cobot’ları ile küçük ve büyük ölçekli işletmelere yatırımlarında avantajlar sunmaya devam ediyor. Cobot’lar programlanma ve hızlı kurulum özellikleriyle verim sağlıyor.

Universal Robots, herkes tarafından kolay programlanabilir, hızlı kurulum özelliğine sahip, esnek konumlandırma ve iş birliğine dayalı yapısıyla öne çıkan cobot’larıyla işletmelere pek çok avantaj sunuyor. İşbirlikçi robotlar, bu teknolojiyle yeni tanışanlar tarafından bile üretimin her aşamasında rahatlıkla kullanılabiliyor.

Otomatik İşçilerin Sayısı Artacak

Universal Robots cobot teknolojisinin KOBİ’ler için de ulaşılabilir olduğunu 2021’in ikinci çeyreğinde düzenlediği bir kampanya ile duyurmuştu. Cobot’ların işletmelere sağladığı avantajları anlatmayı sürdüren şirket, cobot kullanımının daha verimli hale geleceğini de öngörüyor. Universal Robots Türkiye & MEA Ülke Müdürü Kandan Özgür Gök, “Türkiye özellikle üretim sürecinin esnek bir yapıda olduğu, gün geçtikçe büyüyen bir pazara sahip. İnsan emeğine dayalı üretimin fazla olduğu, çok sayıda KOBİ’nin yer aldığı ülkemizde, kolaboratif robot kullanımının daha da verimli hale geleceğini düşünüyoruz. Dünya Ekonomik Forumu 2025 yılında mevcut işlerin yarısından fazlasının otomatikleşeceğini ve Endüstri 4.0 dönüşümü ile 58 milyon yeni işin ortaya çıkacağını söylüyor. Türkiye’nin bu inanılmaz hızda ilerleyen değişime üreticilerini ve eğitim sistemini şimdiden hazırlaması gerekiyor. Bu aşamada kolaboratif robotların hayatın kaçınılmaz bir ihtiyacına dönüştüğünü söyleyebilirim. Bu öngörüyle, cobot’ların, yazılımından kurulumuna kadar tüm süreçlerde yer alabilecek nitelikli çalışanların yetişmesi ve özellikle de KOBİ’lerin Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecine aktif bir şekilde katılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Pandemide Cobot’ların Avantajlarını Yaşadık”

Kandan Özgür Gök, cobot’ların firmanın büyüklüğü ya da ürünün özelliği ne olursa olsun her türlü üretim tesisine entegre edilebildiğini de vurguladı. Kandan Özgür Gök sözlerini şöyle sürdürdü: “Tekrarlayan, emek yoğun ve ergonomik olmayan işleri çalışanlardan devralarak onlara uzmanlık ve becerilerini daha katma değerli işlerde kullanmaları için imkân yaratan cobot’ların önemi sadece bununla sınırlı değil. Pandemiyle birlikte yaşadığımız sert değişimde, üretimde kolaboratif robotların kullanımı daha da önem kazandı. Küresel salgın döneminde, özellikle sağlık ve gıda gibi temel ihtiyaçların üretiminde cobot’ların sağladığı esnek ve kesintisiz üretimin avantajlarını yaşadık. İş gücü sıkıntısının yaşandığı en kritik zamanlarda dahi hayatın normal akışında devam etmesi cobot’larla sağlandı. Yine, hastane ve klinik gibi riskli alanların dezenfeksiyonunda görev aldılar. Tıbbi örnek alımı uygulamalarına da entegre olan cobot’lar, tıbbı ve koruyucu ekipman ürettiler. Yani kolaboratif robot teknolojisi sahip olduğu avantajlarla otomasyonun herkes için erişilebilir, ulaşılabilir olmasına imkan tanıyor. Esneklik, mobilite, kolay kullanım ve insanla beraber çalışabilmesi özellikleriyle cobot, günümüz üretiminin temel ihtiyaçlarını karşılıyor.”