EFiA ve APLUS Enerji’nin yayımladığı rapor, yenilenebilir enerjinin elektrik maliyetlerini düşürerek enerji krizinin etkilerini hafiflettiğini ortaya koyuyor.
SEFiA ve APLUS Enerji’nin yayımladığı “Elektrik Fiyat Hareketleri ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Piyasaya Etkisi II” raporu, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) ve artan yenilenebilir enerji üretiminin elektrik sektöründeki üretim maliyetlerini artırmadığını, aksine bu maliyetlerin sınırlandırılmasına ciddi bir katkı sağladığını gösteriyor.
Küresel enerji krizinin derinleştiği ve enerji maliyetlerinin hızla arttığı bu dönemde, YEKDEM garantisi altında kurulan santrallerin enerji krizinin etkilerini hafiflettiği belirtiliyor. Rapora göre, küresel enerji krizinin başlangıcında daha yüksek yenilenebilir enerji kurulu gücüne sahip olunsaydı, ülkedeki elektrik üretim maliyetlerinin daha düşük olacağı belirtiliyor. Eski YEKDEM santrallerinin alım garanti süreleri sona erdikçe, yenilenebilir enerji üretiminin maliyetlere olan düşürücü etkisinin daha belirgin hale geleceği vurgulanıyor.
Raporun bulgularına göre, 2022’nin son altı ayını ve 2023’ü kapsayan simülasyon döneminde daha fazla yenilenebilir enerji santralinin sistemde olması durumunda, artan YEKDEM maliyetlerine rağmen toplam elektrik maliyetlerinde kayda değer bir düşüş yaşanabilecekti. Yenilenebilir Enerji Senaryosunda, 2022’nin son altı ayı için gerçekleşen değerlere kıyasla toplam elektrik üretim maliyetinin %22,9 daha düşük olacağı, 2023 için ise maliyetlerdeki düşüşün %11,3 seviyesinde olacağı hesaplandı.
PTF, ÜFE ve TÜFE arasındaki ilişkiyi modelleyen ekonometrik analiz sonuçları, artan yenilenebilir enerji üretiminin elektrik fiyatları üzerinden toplam enflasyona etkisinin dezenflasyonist bir ortamda artarak devam ettiğini gösteriyor. Yenilenebilir enerji üretiminin daha yüksek olduğu bir senaryoda, Aralık 2023 itibarıyla %64,8 olarak gerçekleşen yıllık TÜFE enflasyonunun %51 olabileceği öngörülüyor.
Artan yenilenebilir enerji üretiminin bir diğer önemli etkisi ise ithal yakıt maliyetlerinin azaltılmasında görülüyor. Yüksek maliyetli doğal gaz ve ithal kömür üretimini ikame eden yenilenebilir enerji, ithalat maliyetlerinde ciddi bir düşüş sağlıyor. Yapılan hesaplamalara göre, Yenilenebilir Enerji Senaryosu altında Türkiye’nin 2022’nin son altı ayında ithal yakıt faturası toplamda 5,3 milyar dolar, 2023 için ise 3,6 milyar dolar azalıyor.
Türkiye’nin 2053 net sıfır karbon hedefi ve Paris İklim Anlaşması kapsamındaki taahhütleri doğrultusunda karbon emisyonlarını azaltmanın giderek daha önemli hale geleceği vurgulanıyor. Yenilenebilir Enerji Senaryosu altında, 2022’nin son altı ayında 13,1 milyon ton CO2 eşdeğeri, 2023’te ise 28,9 milyon ton CO2 eşdeğeri karbon azaltımı sağlandığı hesaplanıyor.