Ford Otosan, Demiryolu ile Karbonsuz Taşımacılığa Geçiyor

Ford Otosan ve Mars Logistics, çevreci ve maliyet etkin taşımacılık alanında önemli bir projeye imza attı. Türkiye ile Romanya arasındaki lojistik süreçleri daha verimli ve sürdürülebilir hale getirmek amacıyla geliştirilen yeni intermodal taşıma hattı, karbon emisyonlarını azaltırken lojistik süreçlerde de önemli bir dönüşüm başlatıyor. Bu yeni sistem, hem üretim parçalarının Türkiye’den Romanya’daki Craiova Fabrikası’na ulaştırılmasını hem de üretilen araçların demiryolu ile Türkiye’ye getirilmesini kapsıyor. Karayoluna kıyasla %63 daha az emisyon salımı sağlayacak bu model, çevresel etkileri en aza indirerek sürdürülebilir bir lojistik ekosisteminin temelini oluşturuyor.

Avrupa’nın Ticari Araç Üretim Liderinden Yeşil Lojistik Adımı

Avrupa’nın ticari araç üretiminde lider konumda olan ve iki kıtada üretim yapabilen Türkiye’nin ilk ve tek otomotiv üreticisi Ford Otosan, Romanya’daki Craiova Fabrikası’nda yeni modellerin üretimine başladı. Bu süreci desteklemek amacıyla Mars Logistics iş birliğiyle oluşturulan intermodal taşımacılık modeli, İstanbul Halkalı ile Craiova arasında haftada dört sefer gerçekleştirerek tedarik zincirini güçlendirecek. Bu operasyon, hem üretim süreçlerinin verimliliğini artıracak hem de çevre dostu lojistik anlayışına katkı sağlayacak.

Yılda 12.000 Araç, Çevreci Bir Model ile Türkiye’ye Gelecek

İstanbul Halkalı’dan Romanya’ya düzenlenecek haftalık dört sefer, yılda yaklaşık 12.000 aracın Türkiye’ye taşınmasını sağlayacak. Aynı zamanda, üretim süreçlerinde kullanılan parçaların da Romanya’ya sevki bu sistem üzerinden yapılacak. Böylece Ford Otosan, lojistik maliyetlerini optimize ederken karbon ayak izini de önemli ölçüde azaltmış olacak.

2022 yılında Craiova Fabrikası’nı bünyesine katan Ford Otosan, Avrupa’daki üretim ağını genişletirken Türkiye ile Romanya arasındaki ticari ilişkileri de güçlendiriyor. Üretim kapasitesi ve tedarik süreçleri açısından büyük bir dönüşüm yaratan bu proje, sektör için önemli bir model oluşturuyor.

Ford Otosan Lideri Güven Özyurt: “Sürdürülebilir ve Entegre Bir Ekosistem İnşa Ediyoruz”

Ford Otosan Lideri Güven Özyurt, bu projeyle ilgili olarak şunları ifade etti:

“Craiova Fabrikamızın üretim kapasitesi yılda 270 bin araca ulaştı. Burada üretilen Ford Puma ve Courier modellerini, yeni intermodal lojistik hattı sayesinde Türkiye’ye daha çevreci ve ekonomik bir yöntemle taşıyoruz. Bu model, sadece maliyet avantajı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik hedeflerimize de önemli bir katkı sunuyor.

Ford Otosan olarak, sadece kendi üretim süreçlerimizi değil, tüm tedarik zincirimizi daha verimli ve çevreci hale getirmek için çalışıyoruz. Romanya’daki 10’a yakın Türk tedarikçiden parça alımı yapıyor ve Türkiye’deki 60’tan fazla tedarikçiyle iş birliği içinde çalışıyoruz. Bununla birlikte mühendislik alanında da güçlü bir ihracat gerçekleştiriyor, Sancaktepe AR&GE merkezimizde geliştirdiğimiz modellerin mühendislik süreçlerini yönetiyoruz. Tüm paydaşlarımızla birlikte sürdürülebilir ve entegre bir üretim ve lojistik ağı inşa etmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz.”

Mars Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Garip Sahillioğlu: “Demiryolu Taşımacılığında Öncü Adımlar Atıyoruz”

Mars Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Garip Sahillioğlu, Ford Otosan ile gerçekleştirilen bu iş birliğinin lojistik sektöründe dönüşüm yaratacağını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Uzun süredir fizibilite çalışmalarını yürüttüğümüz bu projeyi hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz. Mars Logistics olarak, Türkiye’de demiryolu taşımacılığı alanında tarihi adımlar atıyoruz. Ford Otosan’ın Avrupa’daki ilk yatırımı olan Craiova Fabrikası için üretilen parçaları, özmal vagonlarımızla Halkalı’daki Mars Tren Terminali’ne taşıyor ve buradan Romanya’daki Ford Otosan terminaline ulaştırıyoruz. Bu süreç, hem lojistik verimliliği artırıyor hem de çevre dostu taşımacılığı destekliyor. Türkiye’nin ilk özel Demiryolu Taşımacılık İşletmelerinden biri olan Pars Demiryolu’nun lokomotifleri ile bu sistemi işletiyor, sektörde sürdürülebilir çözümleri yaygınlaştırmaya devam ediyoruz.”

Bu proje, Türkiye’nin otomotiv ve lojistik sektörlerinde sürdürülebilir taşımacılık anlayışına önemli bir katkı sağlarken, çevre dostu lojistik çözümlerinin yaygınlaşması adına büyük bir adım niteliği taşıyor.