Eski Rüzgâr Türbinleri Yeni Teknolojilerle Buluşuyor

Avrupa’da giderek daha fazla rüzgâr türbini, operasyonel ömürlerinin sonuna yaklaşıyor. Ancak bu eski türbinlerin daha modern ve verimli modellerle yenilenmesi, yani yeniden güçlendirilmesi, enerji verimliliğinde büyük bir potansiyel sunuyor. WindEurope tarafından düzenlenen “Ömür Sonu Sorunları ve Stratejileri” (EoLIS 2024) seminerinde, rüzgâr türbinlerinin yeniden güçlendirilmesi, devreden çıkarılması ve geri dönüşümüne dair en son gelişmeler tartışıldı.

Eski Türbinlerden Üç Kat Daha Fazla Enerji

WindEurope’un CEO’su Giles Dickson, eski türbinlerin modernize edilmesiyle daha az türbinle daha fazla elektrik üretmenin mümkün olduğunu vurguladı. Ancak Dickson, “Hükümetler, eski rüzgâr santrallerini yenileme konusunda yeterince çaba göstermiyor. En iyi rüzgâr sahalarında hâlâ verimsiz türbinler çalışıyor,” dedi.

WindEurope’un verilerine göre, yeniden güçlendirme projeleri sayesinde türbin sayısı yüzde 25 azalırken, enerji üretimi üç katına çıkabiliyor. Bu başarı; daha uzun rotor kanatları, gelişmiş aerodinamik, düşük rüzgâr hızlarında daha stabil üretim ve optimize edilmiş kontrol sistemleri gibi modern teknolojilere dayanıyor.

Yasal ve Bürokratik Engeller Süreci Yavaşlatıyor

Avrupa Komisyonu Yenilenebilir Enerji ve Enerji Sistemi Entegrasyon Politikası Birimi Başkan Yardımcısı Paula Rey Garcia, revize edilmiş Yenilenebilir Enerji Direktifi kapsamında izin ve yeniden güçlendirme süreçlerinin hızlandırılmasının önemine dikkat çekti. Garcia, bu adımların enerji ve iklim hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayacağını belirtti.

WindEurope, yeniden güçlendirme projelerinin AB ülkeleri arasında eşit dağılmadığını ve projelerin yarısından fazlasının Almanya’da gerçekleştiğini açıkladı. İspanya gibi büyük pazarlar ise şebeke bağlantısı gibi bürokratik engeller nedeniyle geride kalıyor. Fransa ise kısıtlayıcı türbin yüksekliği kuralları yüzünden modern türbinlerden yeterince yararlanamıyor.

Geri Dönüşüm Zorlukları

Seminerde, devreden çıkarılan türbinlerin geri dönüşümü de ele alındı. Modern türbinlerin yüzde 85-90’ı geri dönüştürülebilirken, kanatlarda kullanılan kompozit malzemeler hâlâ büyük bir zorluk oluşturuyor. Uzmanlar, 2040 yılına kadar kanat atıklarının 100 bin tonu aşacağını öngörüyor.

Sektör temsilcileri, bu atıkların yönetimi için sektörler arası iş birliğinin artırılması gerektiğini vurguladı. WindEurope CEO’su Dickson, geri dönüşümün yalnızca çevresel değil, ekonomik bir zorunluluk olduğunu ifade ederek, “Modern türbin teknolojileri, enerji üretiminde olduğu kadar sürdürülebilirlikte de çığır açabilir,” dedi.