Endüstriyel Yangınlar Çevreyi Tehdit Ediyor

Endüstriyel yangınlar ve patlamalar, insan hayatını tehlikeye atmanın yanı sıra doğal ekosistemi ve çevreyi ciddi şekilde tahrip ediyor.

Türkiye’nin ilk endüstriyel itfaiye kuruluşu Falckon’un Genel Müdürü Anıl Yamaner, özellikle kimyasal yangınların çok hızlı yayıldığını belirterek, “Hava, su ve toprak hızla kirleniyor, doğada uzun yıllar süren zararlar oluşuyor. Bu nedenle sanayi kuruluşları, sürdürülebilir bir gelecek için yangınları mümkünse oluşmadan önce veya oluştuğunda hemen müdahale edilebilecek şekilde yapılandırılmalı” dedi.

Dünyada her yıl binlerce endüstriyel yangın meydana geliyor. Bu yangınlar, can ve mal kaybının yanı sıra büyük çevre felaketlerine de yol açabiliyor. Örneğin, 1986’da yaşanan Çernobil nükleer patlaması tarihin en büyük çevre felaketlerinden biri oldu. 2019’da Teksas’ta meydana gelen ITC yangını, milyonlarca litre kimyasalın yanmasına ve çevreye yayılmasına yol açarak yerel su kaynaklarını ve havayı kirletti. 2013’te Bangladeş’teki Rana Plaza felaketi ise doğaya büyük zarar verirken binlerce kişinin ölümüne neden oldu. Türkiye’de her yıl ortalama 500 endüstriyel yangın meydana geliyor. Kimya Mühendisleri Odası (KMO) tespitlerine göre, 2023 yılında Türkiye’de 529 endüstriyel yangın ve patlama oldu. Bu olaylarda 22 kişi hayatını kaybederken, 152 kişi yaralandı. Yamaner, çevre felaketlerinin önlenmesi için sanayi kuruluşlarının daha bilinçli olması gerektiğini belirterek, “Endüstriyel yangınlar ve patlamalar, sadece insan hayatını tehlikeye atmakla kalmayıp, doğal ekosistemleri de büyük ölçüde tahrip eder. Bununla birlikte ülkemizde 5 bine yakın kimya tesisi var. Tehlikeli maddeler çok kolay alev alır ve zehirli toksit yayar. Büyük yangınlarda bu gibi üretim yerleri kitleleri, çevreyi ve ekosistemi etkileyebilecek potansiyele sahip. Bu nedenle sanayi kuruluşları, sürdürülebilir bir gelecek için yangınları mümkünse oluşmadan  veya oluştuğunda hemen müdahale edilebilecek şekilde yapılandırılmalı’’ dedi.

En Büyük Risk, Farkında Olmadığımız Risktir

Yamaner, endüstriyel yangınların kimya, kağıt, tekstil, metal/otomotiv ve plastik sektörlerinde sıkça yaşandığına dikkat çekerek, bu kurumlarda risklerin doğru tanımlanması ve endüstriyel itfaiye hizmeti alınması gerektiğini vurguladı. Belediye itfaiyelerinin çevreye verilecek zararı sınırlamak için görevli olduğunu belirten Yamaner, “Yangınların önüne geçmek için tesislerin günlük çalışmaları içerisinde muhtemel yangın risklerini takip eden bir acil durum yönetiminin olması büyük önem taşıyor. Riskin en büyüğü farkında olmadığımız risktir. Bu noktada devreye acil durum müdahale ekiplerinin profesyonellikleri giriyor. Endüstriyel tesislerde yaşanabilecek yangınlara karşı her an hazır olan, tesisi iyi tanıyan uzman bir ekibin bulunması şart. Belediye itfaiye ekipleri güvenlik sebebiyle yangını önce sınırlamak sonra söndürmek için çalışır. Ancak yerleşke içerisindeki endüstriyel itfaiyecilerin temel görevi yangının çıkmasını engellemek, can ve çevre güvenliğini sağlamak ve iş devamlılığını sağlayabilmektir. Falcon olarak sanayi kuruluşları için yangınla mücadele hizmeti, yangın eğitimi ve yangın danışmanlığını kapsayan bir hizmet veriyoruz. Bu tesislerde çalışanların ve üretimin yangınlardan etkilenmemesi için tüm tesisi uluslararası standartlarda hazır hale getiriyor ve koruyoruz. Türkiye’nin önde gelen birçok sanayi kuruluşunda 300’ün üzerinde itfaiye ekibimizle hizmet veriyoruz” şeklinde konuştu.


Falckon, yüksek riskli petrokimya tesisleri, rafineriler, petrol ve doğalgaz sektörü, demir-çelik endüstrisi, nükleer tesisler, otomotiv endüstrisi, denizcilik ve havalimanları gibi alanlara 100 yılı aşkın tecrübesiyle hizmet veriyor. Şirket, kendi personeli ve ekipmanlarıyla yangınla mücadele, eğitim ve danışmanlık hizmetlerini sunarken, Türkiye’nin birçok ilinde şubeleri bulunuyor. Falckon, fark analizi ve risk ölçümlemesi yaparak şirketlerin ihtiyaçlarını belirleyip özel yangınla mücadele operasyon yönetimi sunuyor.