Almanya’nın en büyük süpermarket zincirlerinden biri olan EDEKA, otizm, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi nöroçeşitli bireylerin yaşadığı zorlukları azaltmak amacıyla sessiz saatler uygulamasına geçiyor. Bu proje, duyusal hassasiyetleri olan bireyler için gürültü ve ışık yoğunluğunu kontrol altına alarak daha rahat bir alışveriş deneyimi sunmayı amaçlıyor.
Sessiz Saatler Nedir ve Kimler için Uygulanıyor?
Sessiz saatler, marketlerin alışveriş saatlerinin belirli bir diliminde, yüksek sesli anonslar, parlak ışıklar, arka plan müziği ve yoğun mal yerleştirme işlemlerinin durdurulduğu zaman dilimidir. Bu uygulama, özellikle otizmli, DEHB’li ve diğer duyusal hassasiyetleri olan bireylerin günlük yaşamlarını kolaylaştırmayı ve onları toplumsal hayata daha fazla dahil etmeyi hedefliyor.
Projenin İlham Kaynağı: Yeni Zelanda
EDEKA’nın bu duyarlı uygulaması, aslında Almanya merkezli Stille Stunde adlı sivil toplum kuruluşunun çalışmalarıyla hayata geçirildi. Ancak projenin ilham kaynağı Yeni Zelanda. Yıllar önce Yeni Zelanda’nın market zinciri Countdown’da başlatılan benzer bir uygulama, bir otizmli çocukla çalışan Theo Hogg tarafından geliştirildi. Bugün bu uygulama, dünyanın birçok yerinde milyonlarca nöroçeşitli bireyin toplumsal hayata katılımını artırmayı başarıyor.
Nöroçeşitli Bireylerin Hayat Kalitesi Artıyor
Sessiz saatler, yalnızca marketlerdeki ses ve ışık yoğunluğunu kontrol altına almakla kalmıyor, aynı zamanda nöroçeşitliliği olan bireylerin yaşam kalitesini artırmayı hedefliyor. Stille Stunde yetkilileri, bir market alışverişi gibi basit bir rutin bile toplumsal hayata katılım için büyük bir adım olduğunu vurguluyor. Bu uygulama, nöroçeşitli bireyler için daha kapsayıcı bir dünya yaratma yolunda atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.