Kaliforniya Hava Kaynakları Kurulu (CARB), Düşük Karbon Yakıt Standardı (LCFS) kapsamında yaptığı değişiklik önerileriyle, biyokütle bazlı dizel üretiminde soya fasulyesi ve kanola yağının kullanımına sınırlama getirmeyi planlıyor. Bu yeni düzenleme, Biodiesel Magazine’in haberine göre biyodizel üretiminde bu yağların kullanımını azaltmayı hedefliyor.
NOPA’dan CARB’nin Sınırlamasına Karşı Tepki
CARB’nin önerisine karşı çıkan Ulusal Yağlı Tohum İşleyicileri Derneği (NOPA), 27 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, bu sınırlamanın kabul edilmemesi gerektiğini belirtti. NOPA, CARB’nin önerisinin bilimsel temellere dayanmayan bir karar olduğunu ve fosil yakıt kullanımını artıracağını savundu.
NOPA Başkanı ve CEO’su Kailee Tkacz Buller, “Bu teklif yalnızca fosil dizel yakıt kullanımını artıracak, pompa fiyatlarını yükseltecek ve hava kalitesini kötüleştirecektir” dedi. NOPA, sürdürülebilirlik gereksinimlerinde daha hedefli ve risk tabanlı bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini vurguladı.
Bitkisel Yağ Üzerine Yüzde 20 Sınırlama
CARB, şirket bazında biyodizel üretiminde bakir soya fasulyesi ve kanola yağı kullanımını yıllık toplam biyokütle bazlı dizelin %20’si ile sınırlamayı öneriyor. Bu değişiklikler, LCFS programındaki güncellemelerin bir parçası olarak gündeme gelmişti.
CARB, orijinal olarak 2023’te önerdiği değişiklikler için Şubat 2024’e kadar bir kamuoyu yorum dönemi düzenlemiş ve Mart ayında bir kamuya açık oturum yapılmasını planlamıştı. Ancak bu oturum 8 Kasım 2024 tarihine ertelendi.
NOPA’nın Çağrısı
NOPA, CARB’ye çağrıda bulunarak, ABD’de üretilen sürdürülebilir yakıtlar ve hammaddelerin yabancı ithalatlar lehine cezalandırılmamasını istedi. Özellikle, kullanılmış yemek yağı ve hayvansal yağ gibi ithal edilen hammaddelerin, bu tür sınırlamaların ardından avantaj kazanabileceğini belirtti.