Borusan Grup şirketlerinden olan Borçelik, Borçelik Endüstriyel Atık Su Tesisi’ne entegre ettiği yeni teknolojilerle arıtma düzenini yeniden ele aldı. Kimyasal tüketime neden olan maddelerde yüzde 100’e varan iyileşmeler sağladı. 2030 yılında yeraltı su tüketimini 350.000 m3 azaltmak için birçok farklı projeyi hayata geçiren Borçelik, su tüketiminin azaltılması için “Arıtma Tesisi Optimizasyonu ve Atık Suyun Geri Kazanımı Projesi” ile ilk atmış oldu.
Tamamı Borçelik çalışanlarından oluşan 7 kişilik proje ekibi tarafından hayata geçirilen ve ileri arıtma sistemlerinin kullanıldığı Atık Su Arıtma Tesisi Optimizasyonu ve Atık Suyun Geri Kazanımı Projesi’nin ilk faz çalışmalarında 55 hanenin yıllık su ihtiyacına denk gelen atık su, tesis iç tüketimi için yeniden kullanıma kazandırıldı. Gelişen diğer atık su arıtma teknolojilerinin denenmesi ve daha etkin arıtma yöntemlerinin belirlenmesi için kurulan Atık Su Test Laboratuvarı ile 2030 yılında 120.000 m3 diğer bir deyişle 520 hanenin yıllık tüketimine denk gelen suyun, arıtılmış atık sudan geri kazanılması hedefleniyor. Su tasarrufu üzerinde yapılacak benzer projelerle, Borçelik bugünkü kuyu suyu tüketimini 2030 yılına kadar yarı yarıya düşürmeyi hedefliyor.
Borçelik Üretim ve Yatırımlardan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Mesut Güney, Borçelik’in sürdürülebilirliği bütünlüklü bir şekilde ele aldığını, yenilenebilir enerji kullanımı olmadan, düşük karbonlu yeni teknolojilere doğaya ve insana saygılı bir üretim sürecini sürdürülebilir kılmaya çalıştıklarını söyledi. Atık Su Arıtma Tesisi Optimizasyonu ve Atık Suyun Geri Kazanımı Projesi’nin bu amaçla atılan önemli bir adım olduğunu belirten Güney, şu şekilde konuştu:
“Proje ile Gemlik’te bulunan Borçelik Endüstriyel Atık Su Arıtma Tesisimizi yeni teknolojik yaklaşımlar çerçevesinde değerlendirdik ve tesisimizin atık su geri kazanım potansiyelini artıracak arıtma düzenine, enerji, kimyasal tüketimine ve çamur yönetimine odaklandık. Dört fazdan oluşan projemizin ilk fazına 2021 yılının Aralık ayında başladık ve geçtiğimiz Ağustos’ta tüm fazları tamamladık. Sonuçlarını hızlı bir şekilde aldığımız proje sayesinde kullandığımız kimyasallar içerisinde demir sülfatta yüzde 100, kireç tüketiminde ise yüzde 24’lük iyileşme sağladık. Ayrıca tehlikeli atık sınıfına giren arıtma çamurunda yüzde 31’lik bir azaltıma ulaşarak 3 kamyon tehlikeli atığın depolama ve yakma tesislerine gönderilmesini engellemiş olduk. Proje, enerjimizi verimli kullanma hedefimize de katkı sağladı. Aynı hacimde atık suyu 24.000 kWh/yıl daha az enerjiyle arıtmayı başardık ve enerji tasarrufu sağladık. Toplumun hassasiyetini göz önüne alarak, toplumdan aldığımız geri bildirimlerle süreçlerimizi geliştirmeye ve topluma fayda sağlamaya devam edeceğiz.” Proje ile su kalitesinin belirlenmesindeki parametrelerden olan KOİ’de de yüzde 70’lik iyileşme gerçekleştirdiklerini belirten Güney, “Sağladığımız bu iyileştirmeyi bir benzetme ile ifade etmek gerekirse, yaklaşık 1200 kişilik bir tesis olan Borçelik’in kirlilik yükünü 50 hanelik küçük bir köyün, tolare edilebilir kirlilik seviyelerine indirgemiş durumdayız. Deşarj ettiğimiz suyun kalitesini göstermesi ve çalışmalarımızda bizlere daha fazla motivasyon sağlaması için dinlenme alanımıza sadece deşarj suyuyla beslenen bir balık havuzu da inşa ettik ve balıklara sağlıklı bir şekilde yaşayabilecekleri bir alan oluşturduk” açıklamalarında bulundu.