Biyoteknoloji ve yaşam bilimlerinin geleceğini şekillendirme ve dönüştürme potansiyelini gözler önüne seren etkinlik Avusturya’da düzenlendi.
Biyoteknoloji Etkinlikleri Yaşam Bilimlerinde Dönüşümü İşaret Ediyor
Zeta tarafından düzenlenen sempozyuma Türkiye’den Biyoteknoloji Vadisi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ercan Varlıbaş katıldı. Ayrıca, bu organizasyon kapsamında biyoteknolojik üretim merkezlerini ziyaret etti. Dr. Ercan Varlıbaş, sempozyum ve gezinin değerlendirmesini yaparken, dünyadaki biyoteknoloji alanındaki etkinliklere de değindi. Dr. Varlıbaş, yapay zekanın devreye girmesiyle biyoüretim, sürdürülebilirlik ve ilaçların etki faktörlerinde yaşanabilecek devrim niteliğindeki değişiklikleri öngördüklerini açıkladı. “Biyoteknoloji Vadisi olarak dünyadaki yenilikleri takip ediyor ve bunların ötesine geçmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.
Dr. Varlıbaş konuyla ilgili şunları kaydetti: “Dünya, tüm sektörleri geliştiren kilit güç olarak biyoteknolojiyi görmektedir. Bunu ülkelerin biyoteknolojiye yaptığı yatırımlardan anlıyoruz. Ayrıca düzenli olarak kalitesi ve seviyesi yükselen uluslararası kongre ve sempozyumlarda da bu etkiyi hissedebiliyoruz. Genel olarak etkinliklere örnek vermek gerekirse; Amerika’daki Bio International Convention, Biotech Week, Sentetik Biyoteknoloji Konferansı, Avrupa’da Biotechx Europe, Kore’de Bio Korea, Tayland’da Biyo Asya Pasifik’i sayabiliriz. Özellikle biyoteknoloji odaklı çalışan ve bu alanda yatırım yapan ülkelerde bu tarz organizasyonlar yoğunlaşıyor.”
Sempozyum
Biyoteknoloji ve yaşam bilimlerinin geleceğine işaret eden etkinliklerden biri de geçtiğimiz günlerde Avusturya’da düzenlenen Zeta sempozyumuydu. Bu sempozyumda 150’nin üzerinde biyoteknoloji sektöründeki etkin kişilerle bir aradaydık. Konuşmacılar da sektörde önemli konumda bulunan kişilerdi. Biyoüretimden dijital dönüşüme, bu alandaki yeni yapay zeka uygulamalarına, yenilikçi süreçlere, gen tedavilerine kadar birçok alana değinildi. Yuvarlak masa toplantıları yapıldı.
Bu tarz etkinliklerin en güzel yanlarından biri de ağ oluşturması ve sektörün birbirini yakından tanımasıdır. Bilgi alışverişi ve yeniliklerin izlenebilmesi önemlidir. Bu sempozyumda; yapay zeka araçlarıyla birlikte biyoüretim, sürdürülebilirlik ve ilaçların etki faktörlerinde yaşanabilecek devrim niteliğindeki değişikliklere daha da yakınlaştık. Yani bizi yepyeni bir dünyanın beklediğini hissetmemek mümkün değil.
Avusturya’da genel olarak devlet yatırımları oldukça revaçta. Akademi-sanayi iş birliklerine de imza atıyorlar. Ülke, biyoüretim yöntemlerini geliştirmeye devam ediyor ve özellikle bu alanda vasıflı, deneyimli işgücüyle öne çıkıyor. Tüm bu çalışmaları yerinde incelemek, gözlemlemek benim için oldukça verimliydi. Sanayicilerimiz açısından da bu tarz sempozyum, gezi, kongre, fuar gibi organizasyonların önemli olduğunu düşünüyorum. Dünyayla entegre, gelişmeleri takip edip bunların da ötesine geçen sanayicilerimiz var. Türkiye olarak gerçekleştirdiğimiz Biyoteknoloji Vadisi’nde de sanayicilerimizle bu alanda henüz yapılmayanları da başararak sağlam adımlarla ilerleyeceğimize inanıyorum.