Balparmak Arıcılık Akademisi’nden Kadınlara Arı Sütü Eğitimi

Balparmak Arıcılık Akademisi, arı sütü üretimini teşvik etmek ve kadın emeğini bu alana kazandırmak amacıyla ikinci eğitim programını düzenledi. 5 Şubat Çarşamba günü Balparmak’ın Çekmeköy kampüsünde gerçekleşen “Hedefli Arı Sütü Üretimi” eğitimi, arı sütünün yüksek katma değerli bir ürün olarak ekonomik ve ihracat açısından taşıdığı önemi vurguladı.

Balparmak Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak arı sütünün gıda, sağlık ve kozmetik sektörlerinde büyük talep gördüğünü belirterek, üreticilere ve özellikle kadınlara bu alanda fırsatlar sunduklarını ifade etti. “Arı sütü, kilosu en az 20 bin liradan alıcı bulan, oldukça değerli bir ürün. Üretimi hassas el işçiliği gerektiriyor ve bu süreçte kadınların emeği kritik bir fark yaratıyor. Mevsimsel tarım işlerinde çalışan kadınlarımızı arı sütü üretimine yönlendirerek hem aile bütçelerine katkı sağlamalarını hem de Türkiye’nin ihracat kapasitesini artırmayı hedefliyoruz.” dedi.

Arı Sütü: Yüksek Katma Değerli Bir Ürün

Arı sütü, işçi arılar tarafından kraliçe arıyı beslemek için üretilen, besin değeri son derece yüksek bir bileşendir. Karbonhidrat, protein, lipit, mineral ve vitamin açısından zengin olan bu ürün, bağışıklık sistemini güçlendirme, hücresel yenilenmeyi hızlandırma ve enerji seviyelerini artırma gibi sağlık faydalarıyla dikkat çekiyor. Dünya genelinde ilaç, gıda ve kozmetik sektörlerinde büyük bir pazar payına sahip olan arı sütü, Türkiye’de yeterli düzeyde üretilmemesine rağmen yüksek ihracat potansiyeli taşıyor.

Altıparmak, Türkiye’de 9 milyon arı kovanı bulunmasına rağmen yıllık arı sütü üretiminin sadece 4 ton civarında olduğunu belirterek, bu rakamın artırılması gerektiğini vurguladı. “Türkiye’nin flora ve fauna zenginliği, arı sütü üretimi için büyük bir avantaj sağlıyor. Dünya pazarında Çin’in hakimiyeti var ancak Türkiye, hijyenik ve kaliteli üretimle bu pazarda güçlü bir konuma gelebilir.” ifadelerini kullandı.

Kadınlar İçin Yeni Bir Gelir Kapısı

Balparmak, kadın emeğinin arı sütü üretiminde kritik bir rol oynadığına dikkat çekerek, özellikle pamuk ve fındık tarlalarında çalışan mevsimlik kadın işçileri bu alana yönlendirmek istiyor. Arı sütü üretimi için gerekli hassasiyet ve sabır gerektiren el işçiliği sayesinde kadınlar, bu alanda fark yaratabilecekleri bir iş koluna sahip olabilirler.

Altıparmak, “Mevsimlik tarım işçiliği yapan kadınlarımız Nisan-Eylül ayları arasında arı sütü üretimini öğrenerek düzenli bir gelir elde edebilir. Arıcılık yapan ailelerdeki kadınlar bu sürece dahil edilirse, üretimi artırarak Türkiye’yi dünya pazarında önemli bir oyuncu haline getirebiliriz.” dedi.

Hijyen ve Kalite Standartları Öncelikli

Arı sütü üretiminde hijyenin büyük bir önem taşıdığını belirten Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Banu Yücel, “Üretim sırasında kovan bakımı, arıların beslenmesi ve sağım işleminin steril koşullarda yapılması kaliteyi doğrudan etkiliyor. Arı sütü hızla bozulabilen bir madde olduğu için soğuk zincirde saklanarak tüketiciye ulaştırılmalı. Bu nedenle üreticilerin hijyen ve kalite standartları konusunda bilinçli olması gerekiyor.” diye konuştu.

Günümüzde arı sütünün hormon dengeleyici, anti-inflamatuar ve antioksidan özellikleriyle sağlık sektöründe önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Yücel, Türkiye’nin bu alandaki üretim kapasitesini artırarak dünya pazarında güçlü bir konum elde edebileceğini belirtti.

Türkiye’yi Arı Sütü Üretiminde Dünya Markası Yapmak

Balparmak, Arıcılık Akademisi kapsamında verdiği eğitimlerle Türkiye’yi arı sütü üretiminde dünya çapında bir marka haline getirmeyi hedefliyor. Türkiye’nin zengin bitki örtüsü ve arıcılık alanındaki potansiyelinin doğru şekilde değerlendirilmesi durumunda, ülkemizin global pazarda önemli bir oyuncu olabileceği vurgulanıyor.

Kadın emeğinin sektöre kazandırılması, hijyenik üretim standartlarının benimsenmesi ve bilinçli üretim tekniklerinin uygulanmasıyla Türkiye, Çin’in tekelini kırarak dünya arı sütü pazarında hak ettiği yere ulaşabilir.

Balparmak Arıcılık Akademisi’nin bu vizyon doğrultusunda üreticilere ve özellikle kadınlara sunduğu eğitimlerle, arı sütü üretiminin yaygınlaştırılması ve Türkiye ekonomisine yüksek katma değer kazandırılması amaçlanıyor.