Albaraka Türk’ün Strateji ve Dönüşümden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ömer Emeç, “YEK-G sertifikası, sürdürülebilirlik çabalarımızı daha da güçlendiriyor ve çevre dostu bir enerji tüketimini sağlıyor.” dedi.
Bankadan yapılan açıklamaya göre, Albaraka Türk, geçen yıl satın aldığı 14 milyon kilovatsaat elektriğin tamamını yenilenebilir kaynaklardan sağladı. Tükettiği enerjinin yaklaşık yarısını yenilenebilir enerjiden elde eden banka, faaliyetleri sonucu oluşan 5 bin 898,48 ton karbondioksit eşdeğeri emisyonu nötrledi.
Banka, dengeleme sürecinde Türkiye’nin ilk ve tek Türk Standartları Enstitüsü (TSE) lisanslı sürdürülebilirlik yönetim platformu olan Sustable’ı kullandı.
Rönesans Enerji tarafından verilen YEK-G belgesi, Albaraka Türk’ün Strateji ve Dönüşümden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ömer Emeç’e takdim edildi.
İlk kez 2019’da Borsa İstanbul Sürdürülebilirlik Endeksi’ne dahil olan ve ardından 5 yıl boyunca endekste kalmayı başaran tek katılım bankası olan Albaraka, çevresel ve sosyal etkilerini sürekli ölçüp, iyileştirmek için stratejiler geliştiriyor.
Geçen yıl enerji tüketimi ve sera gazı emisyonlarında önemli azalmalar kaydeden banka, gelecek dönemde de sürdürülebilirlik çalışmalarını artırarak öncü rolünü sürdürecek.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Emeç, çevreye ve topluma karşı sorumlulukları yerine getirmede bankanın hassasiyetine vurgu yaparak şunları kaydetti:
‘Çevreye karşı sorumluluk bilinciyle hareket ederken, kapsam 2 emisyonlarını nötrlemek için 2023 yılında tüketmiş olduğumuz toplam elektriği YEK-G Sertifikası ile dengeledik. Gerçekleştirdiğimiz tüm sürdürülebilirlik faaliyetlerini 2023 yılı entegre faaliyet raporumuzda tüm paydaşlarımızla paylaştık. Bu önemli adımla birlikte bankamızın çevresel etkisini azaltma ve sürdürülebilirlik alanında öncü rol oynamaya devam edeceğiz. YEK-G sertifikası, sürdürülebilirlik çabalarımızı daha da güçlendiriyor ve çevre dostu bir enerji tüketimi sağlıyor. Rönesans Enerji ile yaptığımız işbirliği, sürdürülebilirlik alanında iş dünyasının güçlü ve etkili ortaklığının bir simgesi oldu.’