Avrupa plastik değer zinciri, ithal geri dönüştürülmüş plastiklerin artışı, yerel ham madde üretimi ve geri dönüşüm yatırımlarındaki düşüşler ile AB orijinal ve geri dönüştürülmüş plastiklerine olan talep eksikliği nedeniyle ciddi bir resesyon yaşıyor. Plastik değer zincirinde yer alan 18 paydaş, Avrupa plastik endüstrisini güçlendirmek ve sürdürülebilir bir plastik değer zinciri oluşturmak için acil önlemler alınması çağrısında bulundu.
Plastik Üretiminde Avrupa’nın Küresel Payı Azalıyor
Son yıllardaki teknolojik yeniliklere rağmen, Avrupa plastik sektörü pazar payında büyük bir gerileme yaşıyor. 2002 yılında dünya plastik üretiminin %28’ini karşılayan Avrupa, 2022’de bu oranı %14’e düşürdü. Geri dönüşüm kapasitesindeki büyüme ise 2021’de %16 iken, 2023’te yalnızca %6’ya geriledi.
İthalatlar ve Yüksek Enerji Maliyetleri Sektörü Zorluyor
AB’ye yapılan kontrolsüz orijinal ve geri dönüştürülmüş plastik ithalatları sektörü zora sokuyor. Avrupa ekonomisi için küresel ticaretin önemi tartışılmaz olsa da, AB pazarına sunulan tüm ürün ve materyallerde çevresel, sağlık ve güvenlik düzenlemelerinin uygulanması kritik bir gereklilik olarak görülüyor. Bu önlem, AB plastik değer zincirinin rekabetçiliğini destekleyecek ve AB ile AB dışı aktörler arasında adil bir oyun alanı oluşturacak.
Döngüsel Ekonomi İçin Tek Pazar Hedefi
Sektör temsilcileri, atık ve geri dönüştürülmüş plastikler için bir Tek Pazar oluşturulması gerektiğini vurguluyor. Üretimden geri dönüşüme kadar tüm süreçlerde üye ülkelerde en iyi uygulamaların hayata geçirilmesi, yasal hedeflere ulaşmayı kolaylaştıracak. Ayrıca, AB düzeyinde bir teşvik programı oluşturulması ve döngüsel çözümleri destekleyen yasal düzenlemelerle sektöre finansal istikrar sağlanması, inovasyonun önünü açarak iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sunacak.
Avrupa’nın Küresel Rekabet Gücü Tehdit Altında
Plastik sektöründeki temsilciler, Avrupa Birliği’ni 2024-2029 yasama döneminde döngüsel ekonomiyi teşvik etmeye ve AB’nin küresel rekabet gücünü güçlendirmeye çağırıyor. Hedefe yönelik somut adımlar atılmadığı takdirde, Avrupa’nın yenilikçi plastik üretimi ve geri dönüşümdeki liderliğini kaybetme riski bulunuyor. Bu durum, 2030 çevresel yasal çerçevesinin uygulanmasını tehlikeye sokabilir.
