Ember raporuna göre, Türkiye güneş enerjisi kapasitesini 2024’te 19,6 GW’a çıkararak hedefini erken gerçekleştirdi ve enerji ithalatını azalttı.
Ember raporuna göre, Türkiye’nin güneş enerjisi büyümesinin büyük bölümü öztüketim projelerinden kaynaklandı. Son iki yılda yapılan projelerin %94’ü bu amaçla kuruldu. Bu gelişme, enerji maliyetlerini düşürme ve arz güvenliğini artırma açısından önemli bir adım olarak görülüyor.
2018-2022 yıllarında dört yılda gerçekleşen %100’lük kapasite artışı, bu kez yalnızca 2,5 yılda sağlandı. Ember, Türkiye’nin 2035’te güneş ve rüzgâr enerjisi kapasitesini 120 GW’a çıkarmayı hedefliyor.
Türkiye’nin yüzer güneş enerjisi santrali potansiyelinin en az 53 GW olduğu tahmin ediliyor. Bu potansiyelin hayata geçirilmesi, yenilenebilir enerji kapasitesini artırırken kullanılmayan su yüzeylerinin de değerlendirilmesine katkı sağlayabilir.
Ayrıca, batarya depolama çözümleri, Türkiye’nin enerji dönüşümünde kritik bir rol oynuyor. 2023 itibarıyla 14 GW’lık depolamalı güneş enerjisi kapasitesi için ön lisans alındı.
Güneş ve rüzgâr enerjisinin elektrik üretimindeki artışı, Türkiye’nin enerji ithalatını önemli ölçüde azalttı. Son 2,5 yılda bu iki kaynaktan sağlanan enerji, 15 milyar dolarlık doğal gaz ithalatını engelledi. Bu tasarrufun 5,4 milyar doları ise sadece güneş enerjisiyle elde edildi.