IEA’dan Temiz Enerjiye Yatırım Çağrısı

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) 55. Yıllık Toplantıları’nda temiz enerji politikaları ve küresel enerji piyasaları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Birol, temiz enerji teknolojilerinin küresel ekonomide giderek daha fazla öncelikli hale geldiğini belirtti

Birol, özellikle güneş ve rüzgar enerjisi, elektrikli araçlar ve batarya teknolojilerinin hızla yaygınlaşmasının, yalnızca iklim değişikliği ile mücadele açısından değil, aynı zamanda sanayi ve ekonomi politikalarının da merkezinde yer aldığını ifade etti. “Temiz enerji artık geleceğin sanayisi olarak görülüyor,” diyen Birol, bazı ülkelerin bu teknolojilerde pazar paylarını artırmaya yönelik uygulamaları sebebiyle korumacı tedbirlerin, önümüzdeki birkaç yıl içinde sektördeki büyümeyi yavaşlatabileceği konusunda uyarılarda bulundu.

Güneş Enerjisi ve Elektrikli Araçlardaki Dönüşüm
Temiz enerjiye olan yatırımların maliyetleri düşürdüğüne dikkat çeken Birol, güneş enerjisinin bugün birçok ülkede en uygun maliyetli enerji üretim yöntemi haline geldiğini vurguladı. Elektrikli araçlar konusunda ise Çin’de fiyatların artık benzinli araçlarla neredeyse aynı seviyeye geldiğini belirterek, bu durumun küresel otomotiv sektöründe dönüşüm hızını artıracağını ifade etti.

Türkiye İçin Kritik Bir Süreç Başlıyor
Birol, Avrupa Birliği’nin (AB) 2026 itibarıyla uygulamaya koyacağı Sınırda Karbon Vergisi’ne dikkat çekerek, Türkiye’nin bu sürece şimdiden hazırlanması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin ihracatının %50’sinin AB ülkelerine yapıldığını hatırlatan Birol, karbon ayak izinin sıkı bir şekilde denetleneceğini ve hem hükümetin hem de ihracatçı firmaların gerekli önlemleri almaları gerektiğini vurguladı.

Kritik Minerallerin Stratejik Önemi Artıyor
Temiz enerji dönüşümünün bir diğer kritik unsuru olan mineraller konusunda da değerlendirmelerde bulunan Birol, özellikle bakır ve lityum gibi madenlere olan talebin hızla arttığını belirtti. Büyük maden şirketlerinin kömürden bu tür kritik minerallere yöneldiğini dile getiren Birol, “Bugün petrol neyse, yarın bakır da benzer bir öneme sahip olacak. Türkiye, madencilik alanındaki tecrübesiyle kritik mineraller konusunda daha aktif rol oynayabilir” dedi.

Çin’in Liderliği Devam Edecek mi?
Temiz enerji sektöründe Çin’in rolüne de değinen Birol, ülkenin batarya ve yenilenebilir enerji teknolojilerindeki lider konumunu sürdüreceğini belirtti. Ancak Çin ekonomisindeki yavaşlamanın küresel enerji talebini etkileyebileceğini vurguladı.

Birol’un Davos’taki bu önemli açıklamaları, temiz enerji yatırımlarının yalnızca çevresel değil, ekonomik ve stratejik açıdan da büyük fırsatlar sunduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.