Japonya’nın iki dev şirketi Sony Group ve Honda Motor, iki buçuk yıllık iş birliğinin ardından ilk elektrikli araçlarını tanıtmaya hazırlanıyor. Ortak girişim olan Sony Honda Mobility (SHM), tamamen elektrikli sedan modeli Afeela’yı CES 2025’te tanıtacağını duyurdu.
CES 2025’te Tanıtılacak
CES 2025, 6 Ocak’ta Sony Group’un basın konferansıyla başlayacak ve SHM, 7 Ocak’ta ilk solo basın toplantısını düzenleyerek Afeela’nın resmi lansman detaylarını paylaşacak. Fuar alanında, modelin en son güncellenmiş hali sergilenecek ve “Otonomi, Artırım ve Yakınlık” konseptleri doğrultusunda geliştirilen yenilikler tanıtılacak.
2026’da Teslimat
“Afeela” markası, insanların mobiliteyle olan ilişkisini yeniden tanımlamayı hedefliyor. İlk seri üretim elektrikli sedan modeli 2025’te piyasaya çıkacak, teslimatların ise 2026’da başlaması bekleniyor.
Güçlü Performans
Afeela, dört tekerlekten çekiş özelliğine sahip ve iki elektrik motoruyla donatılmış. Motorlar toplamda 241 beygir gücü üretiyor ve yüksek performanslı sedanın 400 beygir gücüne ulaşabileceği öngörülüyor. Araç, 91.0 kWh kapasiteli bir batarya paketi ile destekleniyor ve hızlı şarj istasyonlarında 150 kW’a kadar şarj edilebiliyor.
Sedanın tahmini menzili ise 250-275 mil (yaklaşık 400-440 km) arasında.
Lüks ve Teknolojiyle Donatılmış İç Tasarım
Afeela’nın iç mekânında, Tesla Model S Plaid’den ilham alınmış gibi görünen U şeklindebir direksiyon dikkat çekiyor. Tamamen dijital gösterge paneli, ortam aydınlatması ve şık bir kontrol ünitesiyle desteklenen tasarım, modern ve sade bir hava sunuyor. İç mekân, bir sedan için oldukça geniş bir alan vadediyor.
SHM, Afeela için Sony Pictures Entertainment tarafından geliştirilen Ridevu adlı bir araç içi eğlence platformunu ABD pazarına sunacak. Kullanıcılar, yüzlerce premium film ve içeriği satın alarak ya da kiralayarak araçlarında izleyebilecek.
Sony Honda Mobility, mobiliteyi sadece bir ulaşım aracı olarak değil, aynı zamanda bir eğlence alanı olarak yeniden tanımlamayı hedefliyor. Afeela, yenilikçi özellikleri ve teknolojileriyle sürüş deneyimini duygusal ve davranışsal açıdan değiştirecek bir otomobil olarak öne çıkıyor.