Çift Yönlü Şarjın Tasarruf Potansiyeli 8,4 Milyar Avro

Transport & Environment’ın (T&E) Fraunhofer ISI ve ISE araştırma enstitüleriyle gerçekleştirdiği yeni araştırma, elektrikli araçların Alman enerji sistemine katkı potansiyelini ortaya koyuyor. Araştırmaya göre, çift yönlü şarj teknolojisine sahip elektrikli araçlar, yalnızca taşıt olarak değil, aynı zamanda “tekerleklerdeki piller” olarak işlev görerek enerji fazlasını depolayabiliyor. Bu sistem, elektrik talebi yükseldiğinde depolanan enerjiyi şebekeye geri vererek enerji yükünü hafifletebiliyor.

2040’a Kadar Yıllık 8,4 Milyar Avro Tasarruf Bekleniyor

T&E’nin raporuna göre, 2040 yılına kadar Alman enerji ağı bu teknoloji sayesinde yılda 8,4 milyar avroya kadar tasarruf edebilir. Avrupa Birliği genelinde ise bu yıllık tasarrufun 22 milyar avroya ulaşabileceği tahmin ediliyor. T&E Almanya Elektromobilite Müdürü Kim Kohlmeyer, bu tasarruf potansiyelinin rüzgâr ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklardan sağlanan enerjinin daha verimli kullanılmasına katkıda bulunacağını ifade ediyor. Özellikle enerji fazlası dönemlerinde, elektrikli araçlar esnek depolama çözümü sağlayarak mevcut depolama ihtiyacını azaltabilir.

Evinde çift yönlü şarj istasyonu bulunan bir elektrikli araç sahibi, yıllık elektrik faturasından %45 oranında tasarruf edebiliyor. T&E’nin verilerine göre, bu tasarruf miktarı yıllık yaklaşık 727 avro düzeyinde. Ancak tasarruf miktarı; araç batarya kapasitesi, evde güneş enerjisi sistemi olup olmaması gibi faktörlere göre değişiklik gösteriyor.

Çift Yönlü Şarj Teknolojisinin Yaygınlaşması İçin Düzenleme Gerekli

T&E, bu potansiyelin hayata geçmesi için elektrikli araç üreticilerinin çift yönlü şarj teknolojisini standart olarak benimsemesi gerektiğini vurguluyor. Bu teknolojiye geçiş sürecini kolaylaştırmak adına, standart bir düzenleme çerçevesinin oluşturulması önem taşıyor. Çift yönlü şarj istasyonlarının yaygınlaşması için kullanıcıların evlerinde uygun elektrik altyapısına sahip olmaları gerekiyor.

Yenilenebilir Enerji Dönüşümü

Çift yönlü şarj teknolojisi, rüzgâr ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklardan sağlanan fazla enerjinin depolanarak daha sonra kullanılması açısından önemli bir fırsat sunuyor. Bu sayede, elektrikli araçlar enerji depolama çözümleriyle enerji arz-talep dengesine katkıda bulunarak, sürdürülebilir bir geleceğin kapılarını aralayacak.