Ülker, Sürdürülebilirlik Raporu ile Sektöre Örnek Oldu

Ülker; ekonomik, sosyal ve çevresel faaliyetlerinin yer aldığı Sürdürülebilirlik Raporu’nu 9. kez yayımladı. Çevreye ve insana saygılı üretim anlayışıyla 2014 yılından bu yana karbon salım artışı olmadan büyüyen Ülker, her alanda sera gazı emisyonlarını kontrol altına alarak, “2050’ye kadar net sıfır şirket” olmak için çalışmalarına devam ediyor.

Ülker CEO’su Mete Buyurgan 2023 yılında su ve enerji tasarrufundan sürdürülebilir ham madde tedarikine, insan kaynağından üretim kalitesine kadar çeşitli uygulamalara ve iyileştirmelere imza attıklarını söyledi. 

ÇİFTÇİLERE YÖNELİK ÖZEL PROJELER

Buyurgan sözlerine şöyle devam etti: “Gıdanın geleceği için dönüşüm ve sürdürülebilirlik, tarımsal üretimin yeniden tasarlanması, gıda güvenliği, gıda israfıyla mücadele, tedarik zincirinin dayanıklılığı ön plana çıkıyor.  Ülker’de kuruluşumuzdan itibaren israfsız şirket kültürüyle çalışıyoruz.  Sürdürülebilirlik faaliyetlerimizle, bu dönüşüme katkıda bulunmayı ve daha dirençli bir küresel gıda sistemi için destek vermeyi hedefliyoruz. Sürdürülebilirlik stratejimizin ana odaklarından biri olan iklim krizi konusunda 2050 net sıfır şirket olma hedefimize ek olarak, ana ham maddelerimiz buğday, kakao, fındık tedarikinde planladığımız sürdürülebilir tedarik ve onarıcı tarım projeleri bulunuyor. Fındıktan Fazlası projemiz kapsamında 25’i Giresun bölgesindeki kadın çiftçilerimiz olmak üzere toplam 75 çiftçi için iyi tarım uygulamaları eğitimleri ve saha destek programı düzenledik. Şu anda 33’ü kadın 100 çiftçi projede yer alıyor.  Onarıcı tarım sera gazı emisyonlarını azaltan, biyoçeşitliliği koruyan, toprağın su tutma kapasitesini artıran, verimliliğini yükselten ve çiftçilerin geçim kaynaklarını destekleyen bütünsel bir yaklaşım. Biz de 2030’a kadar 10.000 dekar alanda onarıcı tarım uygulaması yapmayı hedeflerimiz arasına aldık. 2023 yılında 10 çiftçimiz ile yaklaşık 300 dönüm alanda çalışmalara başladık. Kakaodan Fazlası projemizle de çiftçilere tarımsal ormancılık ve iyi tarım uygulamaları eğitimleri veriyoruz. Kakao alımı yaptığımız bölgelerde tarımsal ormancılık projemiz kapsamında 124 çiftçiye 12.000 fidan dağıttık. Fildişi Sahili’nde doğrudan alım yaptığımız kooperatiflerle yakın iş birliği içindeyiz” dedi.  

SEKTÖRÜNDE ELEKTRİKLİ TRENLE SEVKİYAT YAPAN İLK ŞİRKET

Lojistik süreçlerinde demiryolu ulaşımına da ağırlık verdiklerini söyleyen Buyurgan, Ülker’in Türkiye’de hızlı tüketim sektöründe elektrikli de dahil olmak üzere demiryolu taşımasını ilk kullanan şirket olduğunu aktardı. 2023 yılında demiryolu taşımacılığı sayesinde 213 ton CO2 salımını önlediklerini vurgulayan Buyurgan, karayolu taşımasında ise çift katlı tır kullanımı ve rota optimizasyonu sayesinde en az araçla en fazla yükü taşıyarak 3.094 ton CO2 salımının önüne geçtiklerini ifade etti. 

FABRİKALARA ‘TOPRAĞA SIFIR ATIK’ BELGESİ ALDI

Yaşam Döngüsü Analizi (LCA -Life Cycle Assessment) çalışmalarıyla Ülker’in tarladan sofraya uzanan çevresel ayak izini takip ettiklerini dile getiren Buyurgan, atıkların %98’ini geri dönüşüm ve geri kazanım yöntemleriyle değerlendiklerini belirtti. Bu çalışmaların sonucunda Türkiye’deki tüm fabrikalarında “Zero Waste to Landfill” (Toprağa Sıfır Atık) belgesini almaya hak kazandıklarını sözlerine ekledi.  

2023’TE ÖNE ÇIKANLAR

Ülker, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik kapsamlı çalışmalar yürüterek sektörde öncü bir rol üstlenmiştir. Bilim Temelli Hedef Girişimi (SBTi) taahhüdü ile 2050’ye kadar net sıfır emisyon hedefleyen şirket, enerji verimliliği projeleriyle önemli ölçüde enerji tasarrufu sağlamış ve karbon ayak izini azaltmıştır. Lojistik süreçlerindeki iyileştirmeler ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişle bu hedef doğrultusunda önemli adımlar atılmıştır. Üretim süreçlerinde su ve atık azaltımı konusunda da başarılı sonuçlar elde eden Ülker, ambalaj atıklarını azaltarak döngüsel ekonomiye katkı sağlamıştır. Bu çabalar, şirketin uluslararası alanda da takdir toplamasına neden olmuş ve çeşitli sürdürülebilirlik endekslerinde üst sıralarda yer almasını sağlamıştır. S&P Global gibi saygın kuruluşların değerlendirmelerinde üst üste başarılı olarak, Türkiye’nin gıda sektöründe sürdürülebilirlik lideri konumunu pekiştirmiştir.