Metro: Su Ürünleri ve Bitkiler Tek Sistemde!

Metro Türkiye, su ürünleri ile suda bitki yetiştiriciliğini birleştiren “Sudan Doğan Gelecek” projesi kapsamında Hatko Su Ürünleri, Nordic ve Danimarka merkezli Alpha Aqua ile anlaştı.

Muğla’da hayata geçirilen ve su ürünleri ile suda bitki yetiştiriciliğini birleştiren akuaponik yönteminin uygulandığı “Sudan Doğan Gelecek” projesi sayesinde levrek ile deniz börülcesi aynı sistem içerisinde üretilecek.

Su kalitesi, sıcaklık ve hastalık yönetimi gibi faktörler üzerinde kontrol imkanı sunan sistem, sürdürülebilir balıkçılığa katkı sağlarken verimliliği ve ürün kalitesini de artırıyor. Bu sistemle birlikte levreğin yetişme süresi 14-15 aydan 9 aya düşüyor.

Şirket, proje kapsamında kapalı devre akuakültür sistemi ile tasarlanan yeni tesisin tasarımı ve tedariki için Danimarka merkezli Alpha Aqua ve Türkiye’deki ortakları Nordic ve Türkiye’deki balık üreticilerinden Hatko Su Ürünleri ile iş birliği yaptı.

Yeni kurulan sistemle su kalitesi, sıcaklık ve hastalık yönetimi gibi faktörler üzerinde daha fazla kontrol imkanı sunuluyor. Tanklardaki suyun sürekli denetimi sayesinde balığın yetişmesi için en güvenli ve sağlıklı ortam yaratılıyor ve mikroplastik riskinin önüne geçiliyor.

Sistem sayesinde balık ve bitki üretiminde kalite ve gıda güvenliği açısından izlenebilirlik sağlanıyor. Geleneksel toprak bazlı tarımda kullanılan suyun yalnızca bir kısmına ihtiyaç duyan akuaponik sistemler, bitki yetiştiriciliğinde su verimliliği de sağlıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Metro Türkiye Satın Almadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Deniz Alkaç, sürdürülebilir balıkçılık anlayışıyla birçok çalışmaya ve projeye hayat verdiklerini belirterek, “Metro Türkiye olarak balığı ticari bir ürün olması kaygısındansa, gelecek nesillere bırakılması gereken bir değer olarak görüyoruz. Denizlerdeki balık stoklarının ve türlerinin korunması amacıyla sürdürülebilir balıkçılığı 2010 yılından beri satın alma politikamızın odağında tutuyoruz. Sadece denizlerimizdeki değil çiftliklerde yetiştirilen balıkların da sürdürülebilirlik yaklaşımıyla ele alınması gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Alkaç, akuaponik sistemle levrek ile birlikte deniz börülcesi üretimine başladıklarını aktararak, ”Sudan Doğan Gelecek’ adını verdiğimiz bu projede bitkiler, balık tanklarından gelen zengin içerikli su ile yetiştiriliyor. Bu, balıklar ve bitkiler arasında karşılıklı fayda sağlayan bir ilişki yaratarak kapalı döngü bir ekosistemi ortaya çıkarıyor. Muğla’da inşa edilen tesiste, levrek üretiminde ‘Yediği Önünde Yemediği Yarında’ projesinde olduğu gibi deniz balığı oranı azaltılmış ve alg yağı içeren yem kullanacağız. Bu özel yem ile Omega-3 bakımından daha zengin balıklar üreterek, sağlıklı beslenmeye de katkıda bulunuyoruz. Tesisin kısa sürede tamamlanmasının ardından ilk balık hasadının 9 ay içerisinde gerçekleşmesini ve ilk ürünlerimizi Metro Premium markamızla gelecek yılın ilk aylarında raflara taşımayı planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Alpha-Aqua Küresel Ticaret Direktörü ve Nordic Kurucu Ortağı Yasin Kasa da kapalı devre akuakültür teknolojisinin sunduğu faydalarına işaret ederek: “Yüksek balık refahı, hassas su kalitesi kontrolü, balık iştahına dayalı otomatik besleme ve atık yönetimi sayesinde yüksek üretim verimliliği sunan bu yöntem, kaynak kullanımı ve sürdürülebilirlik açısından geleneksel su ürünleri yetiştiriciliği yöntemlerinden daha iyi bir performans sergilemesi nedeniyle gelecekte sürdürülebilir ve sağlıklı protein üretimi için gerekli bir adım. Su kullanımını önemli ölçüde azaltan, kapalı atık arıtımı yoluyla çevresel etkiyi en aza indiren ve tasarımıyla biyogüvenliği artıran kapalı devre akuakültür sistemleri, sürdürülebilir su ürünleri yetiştiriciliği için hayati öneme sahip. Kapalı devre akuakültür sistemi teknolojisi aynı zamanda nakliye açısından daha düşük karbon ayak izi sağlıyor.” sözlerini kullandı.

Hatko İcra Kurulu Üyesi Dr. Metin Albukrek ise kapalı devre akuakültür sistemlerinde balıkların sağlığını ve refahını etkileyen fiziksel ve kimyasal tüm değerlerin sürekli olarak ölçüldüğünü belirtti.

Albukrek, üst düzey otomasyon sayesinde gereken düzeltmelerin zamanında otomatik olarak yapılabileceğini vurgulayarak, “Böylece balıkların refahı ve verimliliği önemli ölçüde artırılırken balık kayıpları azaltıyor. Akuaponik sistemlerde, kısıtlı olan deniz yüzeyinde çiftlik kurmaya ihtiyaç kalmıyor. Çok az deniz suyu kullanılmasıyla bu işlem karada da başarıyla uygulanıyor. Ayrıca balık tanklarında bulunan su aynı döngü içerisinde bitkilerin de üretimini sağlıyor; gübre üretim ve tüketiminin çevreye olan etkileri ortadan sıfırlanıyor. Hatko olarak tesisi kurup bizzat işleterek, yeni bir üretim teknolojisinin öncülüğünü yapıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.