Yenilenebilir enerji, küresel ısınma ve iklim değişikliği için kritik. Yeni rapor, 2030’da dünya elektriğinin 1/3’ünün yenilenebilir kaynaklardan oluşacağını gösteriyor.
ABD merkezli kar amacı gütmeyen enerji ve kaynak verimliliği alanında faaliyet gösteren Rocky Mountain Institute (RMI) tarafından yapılan son araştırma, rüzgar ve güneş enerjisinin 2030 yılına kadar dünya genelinde üretilen elektriğin üçte birinden fazlasını sağlayacağını gösteriyor. Bezos Earth Fund ile iş birliği içinde yürütülen bu rapor, güneş, rüzgar ve batarya kullanımındaki hızlı büyümenin, ülkelerin on yılın sonuna kadar iddialı net sıfır hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olabileceğini vurguluyor.
Fosil Yakıtlar İstenmiyor
Yayınlanan rapor ayrıca, yenilenebilir enerji kaynaklarının maliyet açısından daha rekabetçi ve tercih edilen bir seçenek haline gelmesiyle birlikte, fosil yakıtlara olan elektrik talebinin 2022’deki zirvesinden 2030 yılına kadar yüzde 30’a kadar düşebileceğini gösteriyor.
Raporda, güneş enerjisi ve batarya maliyetlerinin 2012 ile 2022 yılları arasında yüzde 80 oranında azaldığı, açık deniz ve kara rüzgâr enerjisi maliyetlerinin ise sırasıyla yüzde 73 ve yüzde 57 oranında düştüğü vurgulanıyor. Bu olumlu gelişmelerde en büyük katkının Avrupa ülkeleri ve Çin tarafından sağlandığı belirtiliyor. Ayrıca raporda, Orta Doğu ve Afrika’nın da bu alandaki gelişmelere hızla adapte olduğu ifade ediliyor.
Halk Baskısı
Yenilenebilir enerji kaynaklarının sürekli büyümesi, gezegenimizi sürdürülebilir bir şekilde koruma amacını destekleyen kamuoyu baskısı tarafından da güçleniyor. Bu temel üzerinde, 2030 yılına kadar yenilenebilir elektrik yatırımlarının ve kapasitesinin üç katına çıkarılması oldukça olası görünüyor.
RMI’nin basın açıklamasında ifade edildiği gibi, batarya teknolojilerine yapılan hızlı yatırımlar, sektörde beklenenden çok daha hızlı bir dönüşümü tetikliyor ve 2030 gibi yakın bir tarihte enerji tedariki ve düzenleme alanında köklü değişikliklere yol açabilir. Bugün, Tesla’nın önemli bir etki yaratması ve diğer birçok otomobil üreticisinin elektrikli araç pazarına girmesiyle elektrikli araçlar alanında hızlı bir büyüme görüyoruz. Eğer RMI’nin tahminleri doğruysa, ki muhtemelen öyledir, önümüzdeki on yıl içinde daha fazla sürdürülebilir enerji çözümünün uygulanması konusunda büyük adımlar göreceğiz.