Uluslararası Enerji Ajansı‘nın “Temiz Enerji Dönüşümünde Kritik Minerallerin Rolü” raporuna göre, enerji dönüşümü hızlandıkça enerji sektörü, önde gelen bir mineral tüketicisi haline geldi.
Bu durum, güneş fotovoltaik (PV) tesisleri, rüzgar çiftlikleri ve elektrikli araçların (EV’ler) fosil yakıt tabanlı alternatiflerine kıyasla daha fazla mineral kullanımını gerektirmesinden kaynaklanmakta. Raporda belirtildiği üzere, 2010 yılından bu yana, yenilenebilir enerji payının büyümesiyle birlikte, yeni bir elektrik üretim kapasitesi birimi için gereken ortalama mineral miktarının %50 oranında arttığı gözlemleniyor.
“Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya ve İMİB Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte, topluma ve çevreye zarar vermeyen bir madencilik anlayışıyla ilgili olarak İtalya’nın Bari şehrindeki maden ocaklarını ziyaret ettik.”
Madencilik konusunda gelişmiş ülkelerdeki maden sahalarını yerinde inceleyerek, burada yapılan çalışmaları kamuoyuna aktardıklarını söyleyen Çetinkaya, Avrupa Birliği üyesi İtalya’da tarım ve madenciliğin bir arada ve birbirlerine etkisi olmadan yapılabildiğini söylüyor. Rüstem Çetinkaya’nın vurguladığı bir diğer konu ise, madencilik faaliyetleri sırasında ortaya çıkan artığın bertaraf edilmesi.
Sosyal mutabakatla ortak fayda sağlamanın ve ortak bir dil oluşturabilmenin mümkün olduğunu ifade eden Çetinkaya’nın yorumları şöyle:
Ekolojik Denge ve Ekosistemi Gözeten Bir Model
“İtalya Bari’de tarım alanları ile maden ocakları birbirlerinin yanı başında yer alıyor.
Şehrin ve toplumun ihtiyaçları doğrultusunda karşılıklı analizlerle hem ekolojik dengeyi hem de ekosistemi gözetiyorlar. Bir yandan madencilik yaparken diğer taraftan da tarımsal üretimi sürdürüyorlar. Bizler de mevzuat dışı engellerle karşılaşmadan, toplumla mutabakat halinde ve tüm kesimlerle bir araya gelerek ‘nasıl bir madencilik?’ konusunu konuşmak, ülkemiz için faydalı olmak istiyoruz.”
Maden Artıkları Ekonomiye Kazandırılabilir
“Avrupa Birliği üyesi İtalya’nın Bari şehrinde maden ocaklarında oluşan artıklar kurallar çerçevesinde bertaraf edilerek, başka bir sanayi kuruluşuna gönderilir. Yani, ihtiyaçlar doğrultusunda oluşturulan plana göre, mermer ocaklarından çıkan pasalar değerlendiriliyor ve başka bir tesisin girdisi oluyor. Türkiye’de de, yapılan madencilik faaliyetleri sırasında ortaya çıkan artık Avrupa ülkelerinde olduğu gibi bertaraf edilerek, ekonomiye kazandırılabilir. Bilecik’te bulunan mermer ocağımızda, mermer çıkarılması ihtiyaç duyulan ortalama mineral miktarındaki artış işlemi sonrasında ortaya bir artık çıkıyor. Burada, herhangi bir kimyasal ya da farklı bir şey kullanılmıyor. Ortaya çıkan artık, maden ocağı çevresinde mevzuatla belirlenen alanlara dökülüyor. Maden sahasında ortaya çıkan bu artık, çimento fabrikalarında, agrega ve kireç tesislerinde kullanılabiliyor. Bizim hedefimiz de hiçbir harcama yapmadan belirlenen alanlara döktüğümüz artığı gerekli yatırımları yaparak bertaraf etmek. Bu projeyi; Avrupa’daki, İtalya’daki örnekleri gibi tarımı ve çevreyi önceleyerek hayata geçirmek istiyoruz. Bu nedenle, çevre kuruluşlarına açık çağrı yapıyoruz. Eğer ortak amacımız tek bir ağacın dahi zarar görmemesiyse bu projeyi hep birlikte yapalım.”